SELAMİ TURGUT GENÇ

SELAMİ TURGUT GENÇ

İÇİNİZDE ŞÜKRAN DUYGULARI VARSA..

Yıllar geçse de güne uyan yazılarımdan birini yayınlarken tazeliğini koruduğuna inanıyorum. Okuyunca sizlerde inanacaksınız.

Pek az insan hayatındaki çatlakları bulup onarmaya çalışır. Bedenimizde ve ruhumuzda gedik açan bozukluklar olabilir. Yaşamdan tat almayı zorlaştıran ve kişiliğimizi baskı altına alan sayısız olaylar karşımıza çıkabilir. Böyle tatsız anlarda içinizde şükran duyguları, varsa, huzurlu bir ortama erişebilirsiniz. Akıllarını olumsuz davranışlara odaklayan insanların sevecen bir yarınları olmaz.

Harika bir gün yaşamının ölçüsünü kavramış olanlar yüreklerini diğer bir güne hazırlayabilirler.

Sıkıntıları, öfkeleri kabardığında ağzına gelenleri söyleyenlere hoşgörü sabrı göstermek, gerçeği saklamaktan başka işe yaramaz. Çevrelerinde duyarsız insanlarla karşılaşmaktan bunalıma düşenlere şunu hatırlatmak isteriz:

“Saçmalıklarla dolu insanlar sizi güzellikleri aramaya iter.. Yeter ki, eleştiri dürtülerini bastırmasını bilesiniz. Yolunuza çıkan aykırı tiplere karşı sakinleşmeyi becerirseniz tepkilerinizi yumuşatabilirsiniz.

Daha çok, çocukları düşündürmek için kullanılan bir bulmaca sözüdür:

“Ben giderim o gider, ben dururum o durur..”

Küçüklük çağlarımızda cevap gülüğü çektiğimizde, büyüklerimizden hemen şöyle bir yanıt duyulurdu:

“Gölge..”

Doğrusunu isterseniz, gene aklımızda yer eden ve olumsuzluk belirleyen gölgeyle ilişkili bir deneyimli söz daha vardır:

“Gölge etme, ihsan istemem!.”

Geldik, lafı gediğine oturacak noktaya.. Bu örneklemelerle rahat ve huzurlu davranışlara ne kadar yakınlaştığınızı görebilirsiniz. Geceleri yataklarında, ciddi karamsarlıklar yaşayan çoğu insan gibiyseniz, hemen gevşemeyi deneyin. Gözlerinizi kapatarak kendinize şu telkinde bulunan:

“Gevşe.. yumuşa..”

Bunun ne anlama geldiğini, deneyim halinde, uykuyu yakaladığınızda öğreneceksiniz..

Kontrolü elimizde olan bu metod iyidir. Tabii her seçeneğin bir bedeli olduğunu da hesaba katmak gerekir.. Şöyle ki, “kafamdaki sigortalar atıyor..” diyen bir insanı da gevşeme kalıbı içinde tutamazsınız. Hayatın karşımıza getirdiği olayların dramatik farklılıklarını düşünce tarzlarıyla bağdaştırmayanları da dinleyelim.. Ne diyorlar, bakalım:

“Eğer, televizyonlardaki o açık oturumları izlediyseniz, hemen kanal değiştirip kafanızdaki sigortaların atmasını önleyin..

Günboyu ara haberleri sunan iki kanal, akşam saatlerinden itibaren olaylara ve insanlara yorum getirmek amacıyla, değişik fikirleri masaya taşımaktadır.. Program sunucuları aynıdır. Açık fikir beyan edecek olaylar ise hep aynı kişilerdir. Ünvanlarıyla kelamları arasındaki görüşleri, taraf olmanın soluğunu taşır.. Fark edeceğiniz aykırılıkların başında bilgi okyanusunda dolaştıklarını zannedersiniz. Ama, çelişkili, tutarsız yorum ve görüşleriyle dereyi bile geçemediklerini görürsünüz.

Onlara mı gülersiniz, yoksa vaktinizi boşa harcadığınız için kendi halinize mi ağlarsınız?

<