RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

İki şairden gençlere tavsiyeler

Ay Vakti dergisi, iki şair ile görüşme yapmış, onlara sorular sorup cevaplar almış. Adem Turan ve Şakir  Kurtulmuş hem şiir hakkındaki düşüncelerini hem şiir yoluna düşenlere tavsiyelerini sıralamışlar. Şiir yazmak için kervan yola düzüldüğünde gençlerin ne yapması gerektiği konusundaki düşüncelerini önemsedim.

Xxxx

İsmail Sezer: şiirle hemhal olan, şiir yazan genç kuşaklar için tavsiyeleriniz neler olur? Diye sormuş. Hemhal olana bir şey söylemek mümkün değil. Hemhal olmak bir haldir. O hale girilmişse artık ona bir şey söylenmez. Adam hal ehli olmuş demektir. Sorunun yeniden ele alınmasında yarar var. Kuşak yerine nesil kullanmanın daha iyi olacağını, Türkçeye daha hizmet sunduğunu düşünürüm. Kuşak, mecazdır. Nesil, terim.

xxxx

Adem Turan bir şair ama aynı zamanda bir eğitimci, tavsiyelerini sıralıyor.

Öncelikle okumalarını salık veriyorum genç kuşaklara. Okumaları onlara, arzu ettikleri birikimi sağlayacaktır. Bir şairin yeterli birikimi yoksa yazamaz. Bir de çok seyahat etmelerini öneriyorum. Şiirlerinin Evliya Çelebisi olsunlar. Ustaları olsun bir de. Yunus Emre misali, Tapduk  Emre’nin eşiğini aşındırdığı gibi aşındırsınlar ustalarının eşiğini.

Güzel, faydalı, tutulası tavsiyeler bunlar. ‘Usta oldum, ustayım’ havasında olmayan her şair için çok değerli tavsiyeler.

Xxxx

Şakir  Kurtulmuş bir gazeteci. Şair. Kültür-sanat sayfası yapan bir sayfa sekreteri. Onun da gençlere, şiir yazmaya karar vermiş gençlere tavsiyeleri var.

Şiirle meşgul olmak, zor olana talip olmaktır. Şiir, hazırlığı ve üretimi zor olan bir yazınsal (edebiyat) türüdür. Edebiyat zor ama güzel bir uğraştır. Bugün gençlerin edebiyatla, sanatla, şiirle bağları çok güçlü değil. Kırılgan ve zayıf bir bağları var. Zora talip olmalılar. Kısa yoldan başarıya ulaşmak düşüncesinden kurtulmalılar. Saf ve gerçek şiir için zoru başarmak gerek. Gençler edebiyat dergileri ile bağlarını, münasebetlerini güçlendirmeli.  Dergilerin mutfağında olmalılar mutlaka. Dergilere gidip- gelmeli oradaki şairlerle  ilişkilerini güçlendirerek, şiirlerini gösterebilmeli onlara. Şiir üzerine konuşabilmeliler. Onların yorumlarını alıp, o yorumlara itibar etmeliler.

Xxxx

Dergilerle sıkı ilişkisi olan Şakir Kurtulmuş şu tavsiyelerde de bulunuyor. Bir dergiyle olan bağlarını güçlü bir şekilde korumalıdır Aynı zaman diliminde  3-5 dergide birden yazmamalıdırlar. Bir dergiye gönderdikleri şiir  'orada yayınlanmadı' diye aynı şiiri hemen bir başka dergiye göndermemeli. Şiirim yayınlanmadı diye üzülmek yerine, şiir bu haliyle iyi ki, yayınlanmadı, daha üzerinde çalışmalıyım, iyi oldu, diyebilmeli genç. Daha önemli bir konu var. Şiir yazmaya çalışan gençler mutlaka şiir kitapları üzerine, şiirler üzerine yazılar yazmalıdırlar.

Şakir Kurtulmuş şair adaylarına tavsiyelerini sürdürürken şöyle devam ediyor:

Önceleri yazma konusunda sıkıntı çekebilirler ama zamanla okudukları şiirler ve kitaplar üzerinde durmaya, düşünmeye başlayınca daha kolay metinler ortaya koyabileceklerdir. Şiir kitapları üzerinde düşünmek, şiirler üzerinde durmak, kişinin kendi şiirini geliştirmede yaralanacağı önemli katkılar arasında gösterilebilir. Şairin daima çok okuması gerekir. Okumadan bir şey yazmak mümkün değil.

Dil üzerinde titizlikle durmalıdır. Özgün, sade ve kendilerini anlatan, kendilerine ait olan dili oluştura bilmelidir. Bunun için çok çalışmak gerekiyor elbette.

Xxxx

Başka şairlerin de şiir yazmak için yola çıkmış veya çıkacak olanlara tavsiyelerini merak ederim. Keşke dergi bu seriyi başka şairlere de yaysa ve onların da önerilerini alsa.

Xxxx

Çok önem verdiğim bir konu var. Osmanlıca’da  dahi kelimesi yerine Cumhuriyet Türkçe’sinde  ‘de-da’ kullanılıyor. Ama bunu kimse beceremiyor. Her meslek alanındaki dergilerde olduğu gibi edebiyat dergilerinde de ‘de-da’ kullanımı çok bilinmiyor.

<