RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

İltica talepleri

İnsan durup dururken iltica eder mi? Ya da şöyle sormak gerek. İnsan neden doğup büyüdüğü çevreyi, beldeyi, semti, mahalleyi, ilçeyi, ili, bölgeyi, vatanı bırakıp başka yad ellerde yeni bir hayat kurmaya yeltenir?

Bir yiğit gurbete gitse gör başına neler gelir!

Garip sılayı andıkça gözlerinden yaşlar gelir.

Diyen türkümüz bu hakikati bir ucundan yakalamış olmakla insanları damardan ele geçirmektedir.

 

Xxxx

 

İç göç sadece halk türkülerinin, şiirin, edebiyatın, halk bilimin konusu değil. İç göç nüfus hareketlerinin, toplu bilimin, sanayinin, sanayileşmenin, hayatın, geçimin, aile, çoluk, çocuk ve her birinin istikbal kurma macerasının adıdır. İç göç tahammül edilebilir bir maceradır. Köyden kasabaya, kasabadan şehre, şehirden büyükşehire gidebilir insanlar. İş ve aş bulmak için insanlar sırtlarına taşıyabileceği kadar eşyasını yüklenir ve bir hemşehrisinin yanına gider. Yeşilçam kımıldaklarında bu konular çok güzel anlatılmıştır. Haydarpaşa Garı Anadolu’nun her yerinden İstanbul’a göçü simgeleyen bir merkezdir.

Bu konu bile toplumbilimin ıskaladığı önemli bir hakikati içinde saklamaktadır. Neden İstanbul’a göçün simgesi Sirkeci Garı değil de Haydarpaşa Garı’dır?

 

Xxxx

 

Tarih boyunca Türkler Doğudan Batıya doğru yol almışlardır da ondan. Tırakya toprakları Batıdır. Toprak verimlidir. Ekmek için, aş için, iş için daha geriye, Doğuya doğru akış hiç düşünülmemiştir. Göç geleneği, Türklerin göç geleneği doğudan batıyadır. Bu yüzden doğunun son ucu, batının ilk ucu olarak Haydarpaşa Garı iç göçün sembolü, remzi, simgesi olagelmiştir.

İç göçün sebepleri ile ilgili ciltler dolusu kitaplar yazılmıştır. Okuyanlar bilirler. İç göçün genel ve yaygın sebebi, kendi bölgesinde aile nafakasını kazanamayan insanların daha iyi şartları bulacağını umduğu, ama gittiğinde de bir dayanak noktası olacak akrabası, hemşehrisinin olduğu yerlere gitmektir. Günlük hayatın kazanılması, seviyenin yükseltilmesi, nimetlerin bollaşması, iyi bir gelecek kurulması umudu, içgöçün hareket iteneğidir.

 

Xxxx

 

İçgöçün arızalı sebepleri de az değildir.Kan davaları, istismar edilen töre, din ile tam özdeşleşmeyen insanların dini, gelenek ve adet diye çıkarlarına uygun uygulamaları, zulüm de içgöçün sebepleri arasındadır. İçgöçün sebebi ne olursa olsun sonucu çoğunlukla hayırlı sonuçlanıyor. Bir de dış göç var. Dış göçle ilgili de ciltler dolusu eserler yayınlanmıştır. Orada da iş,aş, aile, istikbal endişeleri var ama, bunun ödemesi çok daha ağır. Geri dönüşü evdeki bulguru aratabiliyor. Göçün iç osun dış olsun en büyük eksisi geri dönüşüdür. Geri dönüş hiçbir tarafıyla bir değer taşımıyor. Eşekten düşmek ile göçün geri dönüşü aynı ruh halini yaşatır. Bu yüzden göç intihar gibidir.

 

Xxxx

Dış göçün en uç noktası iltica talebidir. Geri dönüldüğünde mutlak ölüm varsa,yapılacak şey iltica talebinde bulunmaktır.

Aşağılanmaya, küçük görülmeye, başarısızlıkla itham edilmeye razı olunan boyutu göç geri dönüşüdür. Bundan daha ağırı, dönüşü ölüm ya da ömür boyu hapis olan geri dönüşlerden kaçınmak için iltica talep edilir. Bu da içinde ölümlerden ölüm beğen halidir. İltica kabul edilmezse neler yaşanacak, iltica kabul edilirse hangi tekliflere boyun eğerek orada yaşanacaktır, düşünmek bile ıstırap.

İsviçre’ye son bir yılda 408 Türk vatandaşı iltica talebinde bulunmuş. Çünki onlar biliyorlar ki, Türkiye’ye döndüklerinde öldürülecekler veya ömür boyu cezaevinde yaşayacaklar. Peki talepleri kabul edilmezse ne olacak derseniz katmerli acılar yaşayacaklar.

<