İNSAN DENEN ŞU MEÇHUL…
Gençliğimde bir kitap okumuştum. Yazarı galiba Aleks Karel’di. Kitabın içeriğinden tek satır aklımda yok, ama başlığını sık sık anımsıyorum. "İnsan Bu Meçhul…"
Ben hatırlamasam da, insanlar davranışlarıyla bana bu başlığı hatırlatıyor.
İstanbul Valiliğinde 21 vali yardımcısı var. Bunlardan birkaçı ön planda ve önemli konularda görevlidir. Tabii bu görevlendirmeyi Vali yapar.
İşte bunlardan biri olan ve selamı, sabahı hiç esirgemediğim vali yardımcısı ile toplantıda iki kez gözgöze geldik. İkisinde de beni görmezden geldi.
Şimdiye dek ne para istedik, ne pul. Ne bir iş yap dedik, ne bir telefon et dedik. Ama son zamanlarda birkaç görevde, iktidarın bakanlarının ve belediye başkanlarının yanında yer alınca şımardı.
Ben milletvekili olsaydım veya tanınmış bir gazeteci, yanaşmaz, yapışırdı. Yanımdan geçerken özellikle sesimi yükselttim ki, "merhaba ağabey" desin diye, baktım kafayı çevirip geçiyor.
Abraham Lincoln:
“İnsanların kimlikleri, güç ve makam sırasında ortaya çıkar” diyor.
İşte insanların değeri de buradan anlaşılır. Yalakalığın öne çıkarıldığı ve maharet olarak değerlendirildiği bu ülkede, yarın görev biter gider. O zaman poposunu yaladığı ne bakan kalır, ne gazeteci, ne de belediye başkanı…
Biz dostları kalırız. Şimdi merakla bekliyorum, nereye atayacaklar diye. Emekliliği de uzak değil, o zaman ben soracağım hatırını (!)…
İstanbul'da vali yardımcılığı yaptıktan sonra Tekirdağ ve Mersin Valisi olan Şenol Engin ile yine İstanbul'da görev yaptıktan sonra Kahramanmaraş Valisi olan Erdoğan İzgi, kardeş sevgisiyle bağlı olduğum ve zamanında adeta İstanbul’un bütün yükünü çeken çalışkan vali yardımcım Ergun Güngör, şimdi emekliliğin tadını çıkartan bir bilge insan vali yardımcısı Fikret Kasapoğlu, ve yine Kocaeli’ne zoraki kaçan bir asil insan Celalettin Özalp ve yine İstanbul vali yardımcısı iken Bursa’ya tayin olduktan sonra şimdilerde emekli olan, bilgi birikimi, ifade yeteneği, zekası, esprileri ve müşterek fikir birliğimizle yıkılmaz bir dostluk kurduğumuz mükemmel insan Gazi Kaya tevazuu ile yüreklerimizde hep yaşattığımız ve andığımız insanlardandı. Bir başkası, kaybettiğimiz kardeşim, gönül adamı İstanbul eski Valilerinden Rıdvan Yenişen. Onu her gördüğümde boynuna sarılıp geçen günleri yad ederdik, yalnız bir yemeği, bir çayı değil, anıları paylaşırdık.
Demek ki, makama değil, adama önem verdik, insanı kucakladık. Allah rahmet eylesin, ışıklar içinde yatsın. Yenişen hariç, hepsi emekli olduğu halde hep onları aradık… Bakalım, seni kim arayacak, kim anacak?
O güvendiğin dağlar mı, o ünlü gazeteciler mi, belediye başkanları mı, yoksa bizim gibi gerçek dostların mı?
Bak sana bir anekdot anlatayım:
Büyük dalgalar kayalara çarpıyor. Köpük, köpük sular yükseliyor, müthiş bir manzara. Küçük dalga uğraş veriyor, veriyor ama bir türlü olmuyor, ne beyaz beyaz köpükler var, ne ses, başlıyor ağlamaya. Dönüşte büyük dalga, küçük dalganın ağladığını görünce soruyor:
- Ne oldu kardeş?
- Görmüyor musun? Ben kayalara çarpınca, senin gibi ne ses çıkartabiliyorum, ne de köpük. Bir türlü yapamıyorum.
- Olsun, olsun... Biz dalgayız ama, sen denizsin.
İşte böyle vali muavini efendi, o poposundan ayrılmadıkların dalga, ama unutma görmezden geldiğin biz de, deniziz…"
Yalçın Bayer’in yıllar önce Hürriyet’teki köşesinde yayınladığı şu yazıyı hep birlikte okuyalım.
Ben çerçeve yapıp, vali muavini efendiye gönderdim.
“Sınıf, öğrencilerin gürültü patırtısıyla sallanırken, sert görünümlü hoca kapıda beliriyor, içeriye kızgın bir bakış atıp kürsüye geçiyor.
Tebeşiriyle tahtaya kocaman “1” rakamı çiziyor. “Bakın” diyor. “Bu, kişiliktir. Hayatta sahip olabileceğiniz en değerli şey.” Sonra 1’in yanına bir 0 koyuyor. “Bu, başarıdır. Başarılı bir kişilik 1’i 10 yapar.” Bir 0 daha: “Bu tecrübedir. 10 iken 100 olursunuz.”
Sıfırlar böyle uzayıp gidiyor:
Yetenek... Disiplin... Sevgi...
Eklenen her yeni 0’ın, kişiliği 10 kat zenginleştirdiğini anlatıyor hoca... Sonra eline silgiyi alıp en baştaki 1’i siliyor. Geriye bir sürü sıfır kalıyor ve hoca yorumu patlatıyor:
“Kişiliğiniz yoksa, öbürleri hiçtir.”
Sınıf, mesajı alıp sessizliğe gömülüyor.”
Sınıf mesajı alıp sessizliğe gömüldü ama, vali muavini efendi mesajı alıp acaba karakterini değiştirdi mi?
Hiç sanmıyorum...