İnsan manzaraları!..
Baba bağırıyor: “Aldığım ücretle geçinemiyoruz!”
Anne isyan ediyor: “Herşey pahalı, evime yeterli yiyecek alamıyorum!”
Çocuk dertli: “Okula aç gidip, aç geliyoruz. Ders çalışacak takatımız yok!”
Gençler abondene durumda: “İş arıyoruz yok, boş gezenin boş kalfası olduk!”
Sevgililer şok halinde: “Bu gidişle biz evlenemeyiz, aşk da yetmiyor!”
Emekli dede çok üzgün: “Torunuma bir çikolata alacak maddi gücüm yok!”
Ev kadını nene şaşkın: “Kız torunlarıma sadece çorba yapmayı öğretmeye çalışıyorum. Sebze alamadığımdan!”
Üniversite öğrencileri: “Yeme içmeden vazgeçtik, yatacak, barınacak yerimiz yok arkadaş!”
Doktorlar: “Hasta çok, paramızda gidecek yer de yok!”
Avukatlar: “Dosyaya göre müvekkile bir şey söyleyemiyoruz, çünkü kanunlar uygulanmıyor!”
Sanatçılar: “Mesleğimiz para etmiyor, mini eteğimiz varsa dikkat çekiyor!”
Akademisyenler: “Araştırma yapmak serbest, açıklama yapmak tehlikeli!”
Gazeteciler: “Ne yaptığımızı bilmiyoruz. Sadece söyleneni yapıyoruz!”
Yorumcular: “Gerçekler önemli değil, kimden olduğumuz önemli!”
Kağıt toplayıcılar: “Kimse ambalajlı ürün, pet şişeli ürün alamadığından, işler kesat, atık yok, boşa çalışıyoruz!”
Simitçi: “Günde 100 simit satıyordum, şimdilerde yarısını bile satamıyorum!”
Manav: “Hergün etiket değiştirmekten, satamadığım malların çürümesinden bıktım!”
Kasap; “50, 100 gram kıyma satışı ile ayakta durma imkânım yok!”
Bakkal: “Veresiye defterlerimiz her gün kalınlaştıkça kalınlaşıyor!”
Kiracılar: “Kira artışları her gün gıda alışverişimizi kısmamıza neden oluyor!”
Ev sahipleri: “Kiramız ödenmediğinden, çok sıkıntı içerisindeyiz!”
Hırsız: “Soymaya girdiğimiz evde para edecek mal yok, boşu boşuna çalışıyoruz!”
Gaspçı: “Adamın cebinde 10 TL’si dahi olmaz mı arkadaş?”
Çete üyesi: “Tehdit boşuna, adam yaşamıyor ki!”
Bankacı: “Hergün, hatta her dakika para piyasaları zikzak çizdiğinden, müşteri memnuniyeti sağlayamıyoruz!”
Memur: “Eve gitmek istemiyoruz. Çünkü, eve bir şey götürecek paramız yok!”
Trafik polisi: “3600’ümüz olmayacak anlaşıldı, o halde yazdığımız yoğun trafik cezalarından prim verin!”
Şoförler: “Daha uzun yola gitsem de eve 3 ayda bir dönsem, çok mutlu olacağım, mutsuz yüzleri görmemek için!”
Küçük esnaf: “Dükkanımı aç kapa yapmaktan mal satmaya zaman kalmıyor, he he he!”
Fırıncı: “Klasik ekmek satışı dışında ürün satamadığımızdan, dükkanı kapatsak mı?”
Müteahhit: “Maliyetleri düşünen yok, ev satışı var mı diye soran da yok!”
Hâkim: “Kolay kolay adi suçları tutuklayamıyorum, cezaevlerinde yer kalmadığından!”
Daha uzatabilirim, ama yeter...
İsterseniz siz uzatın!
***
E be kardeşim hiç rahat ya da mutlu olan yok mu?
Olmazzzz mı?
Siyasilerimiz...
Onlar cukka sağlam, kavga ediyorlar, halk can çekişiyor...
Kimin umurunda!
Biz öyle bir toplumuz ki, “Sen mutlu ve tok ol yeter!” deriz