Merhaba, mutlu günler...

Tabiatta, insanoğlunun dünyaya gelmesiyle başlayan, yeryüzünde nefes alıp verme döngüsüyle devam eden fiziksel oluşum-yaşam sürecinde, bir çok insanın ilk seslendiği kelime, bir melodi (ezgi) etkisi uyandıran "ingaaa" tümcesiyle mümkün olmaktadır. İlk ezgisel seslenmelerin konuşmaya başlama dönemlerinden itibaren, kelimelerle biraraya gelerek anlamlı cümleler oluşturması, müziğin bel kemiğini oluşturan notaların anlamlandırdığı, birlikte kullanıldığı eser ( marş, şarkı, türkü, ilahi...) sözleri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Dünyada varolan, özellikle akıl ve zeka fonksiyonlarıyla dikkat çeken insan, ana rahminde beliren müziksel yetenekleri doğrultusunda öğrendiği harflerle geliştirdiği kelimeleri biraraya getirerek, anlamlı birer cümle olgusuyla sesleri (notaları) bütünleştirip, besteler, güfteler oluşturmuş, oluşturduğu sanatsal ifadelerdeki bestelerle, güftelerle yaşam döngüsünde, duygusal (aşk, sevinç, hüzün, coşku...) yönden kişilik oluşumlarına katkıda bulunmuştur.

Müziksel yetenekteki özelliklerini kullanarak oluşturduğu müziksel yapıtlarıyla yaşamı anlamlı kılan insanlar, örneğin ünlü besteciler, yaşam döngüsü sürecinde, diğer canlıları ve özellikle insanları, duygusal boyutta etkiledikleri gibi kendi kişisel özellikleriyle de özdeşleştirerek, günümüze kadar ulaştırabildikleri anlamlı müziksel yapıtlarını, kulaklarda, kişilerarası sohbet, meşk (müziksel icra) ortamlarında duyuyarak, seslendirerek hissettirmeyi başarmışlardır. Örneğin, önemli sanat değerlerimizden Ahmet Adnan SAYGUN (1907-1991)'un "Halay", Sadettin KAYNAK(1895-1961)'ın "Ben Güzele Güzel Demem", Muzaffer SARISÖZEN(1899-1963)'in " Alçak Ceviz Dalları", Avrupa kıtasından dünyaya uzanan coğrafyada bilinen ünlü besteleriyle bir çok dinleyiciyi büyülemiş Antonio Vivaldi (1678-1741)' nin Dört Mevsim ( Le Quattro Stagioni), Ludwig van Beethoven(1770-1827)'in Ayışığı Sonatı (Moonlight Sonata), Wolfgang Amadeus Mozart (1756-1791)'ın Türk Marşı ( Rondo Alla Turca), günümüzde bile halen birçok müzik severi etkilemekte, dinlenirken ve seslendirilirken anımsanmaktadır.

Emil ZEİG'in de belirttiği gibi " Müzik duygularımızın en açık dilidir" ifadesinden de anlaşılıyor ki dinlediğimiz, seslendirdiğimiz her türlü müzik, duygularımızı, duygularımızın yönlendirdiği davranışlarımızı, yaşamımızı,şekillendirmekte ve yansıtmaktadır.