DOĞAN ÖZKAN

DOĞAN ÖZKAN

İnsanlığın Yüz Karası Olaylar Batı’nın Köle Ticareti Ve Tehcir

Güney Batı Afrika'daki faaliyetlerinde, diğer sömürgeciler gibi ilk başlarda, Almanlar da, siyasi ve ekonomik taleplere ve baskılara karşı direnen yerli halkları tamamen yok etmek yerine, önemli ve tehlikeli gördüğü kısmını yok edip, kendi iş gücü ihtiyaçlarına cevap verebilecek ve kontrol edilebilecek sayıdaki yerli halk üzerinde sistemli bir baskı kurarak boyun eğdirmeyi yeğlediler. 

Bu sömürgeci stratejinin hayata geçirilmesi sırasında, devlet politikalarına uygun olarak, Almanya'dan getirilen, 1891 yılında 539, 1896 yılında 2,025, 1904 yılında ise 4,500 Alman göçmen sömürge yönetimi tarafından geniş çiftlik olanakları sağlanarak bölgeye yerleştirildiler. 

1914 yılına gelindiğinde, bu rakam 14,000 kişiye ulaştı. Zamanın sömürgeci devletlerinin klasik olarak her kıtada gerçekleştirdikleri göçler gibi, Almanlar da kendi ırkından insanları en verimli alanlara yerleştirerek, yeni yerleştikleri sömürge alanlarını bu uygulamayla ana devlete (Almanya'ya) ilhak ettiler. 

Tarihçilere göre, Alman kapitalistleri, 1908 yılında, Güney Batı Afrika'nın başta çok zengin altın ve elması zümrüt madenleri olmak üzere, diğer yeraltı ve yer üstü kaynakları olan bölgelerine yatırımlar yapmaya başladılar. Almanların ilk Güney Batı Afrika sömürgesinin Valisi olarak atanan ünlü Nazi liderlerinden Hermann Göring'in babası Heinrich Göring, özellikle bu ülkeden hammadde elde edip Almanya'ya ihraç etme projeleri oluşturmak amacıyla, buralarda yerleşim yerleri ve geniş çiftlikler açmak isteyen Alman yerleşimcilerinin, Alman sömürge yönetimi adına hızla bölgeye yerleştirilmesi, Almanya' dan gelip yatırım yapmak isteyenlere çok büyük olanaklar sağlanmasını teşvik ediyordu. Bu teşvik ve göç, Güney Batı Afrika'nın (Namibya'nın), Birinci Dünya Savaşının Almanlar tarafından kaybedilmesinin bir sonucu olarak 1915 yılında bölgenin İngilizlerin eline geçmesine kadar sürdü. 

Almanlar bölgede istedikleri gibi hareket edebilmek ve var olan yerli halkın gücünden ve olanaklarından bir sömürgeci 'olarak sonuna kadar yararlanmak, Güney Batı Afrika'nın en büyük yerli Herero halkının geniş ve verimli topraklarını fethetmek için, bölgeyi tamamen işgal etmeye başladı. Bu durum Hereroların yaşamlarını ve geleneksel hayata bakış açılarını tehdit etmeye başladı ve Almanlarla aralarındaki gerginliği artırdı. 

Bu yüzden Alman sömürge valisi Leutwein, çeşitli askeri stratejiler deneyerek Hererolar ve Namalar üzerinde sistemli bir baskı ve terör rejimi kurdu. 

1904-1907 yılları arasında, Güney Batı Afrika'nın yerli halkının en büyük kesimini temsil eden ve 80,000 nüfuslu Hererolar ve 20,000 nüfusu olan Namalar Almanların kendilerine yaptıkları baskılara ve kendi bölgelerine pervazsızca yerleşmelerine ve yüzyıllardır üzerlerinde özgürce yaşadıkları toprakların hiç bir bedel ödenmeden kullanmalarını kabul etmemelerinden ve Almanların Herero kadınlarının ırzına geçme, işkence yaparak eziyet etme ve öldürme olaylarına karşı çıkmalarından dolayı, Alman sömürge yönetimi tarafından tehlikeli sayıldılar. 

(Devam edecek)

<