İŞİN İÇYÜZÜ/ ACİL EYLEM PLANI BEKLENİRKEN..
Cumhurbaşkanına kadar, Türkiye’deki trafik kurbanlarına gözyaşıyla, acıyla, çaresizlikle bakılmaktadır.
Toplumu yiyen, kemiren, bitiren bu illeti hiçbir güç, hiçbir makam çözüme kavuşturamıyor.
Yıllardır aynı kalemden yazıyorum: Trafikte çözüm denilen şeyi araştırıyorum. Gördüklerimiz şunlar:
1- Yıllar aşılamıyor..
2- Trafik aşılamıyor..
3- Yasa aşılamıyor..
Bütün önlemler işe yaramıyor. Çözüm düşünen çok oluyor. Sonuçlar hiçbir zaman şikayetleri giderici ölçüde olmuyor.
Trafik sorunlarında Cumhurbaşkanı: ÜZGÜN. Parlamento: ÜZGÜN. Hükümet: ÜZGÜN. Yargı: ÜZGÜN. Üniversite: ÜZGÜN. Basın: ÜZGÜN. Vatandaş: ÜZGÜN.
Türkiye’nin en güncel sorunlarından birini duyuruyoruz.
“Trafikte pusula iyice şaşırdı..” diyoruz.
Kentler trafikle kilitleniyor. Caddelere havadan bakıldığında, yollarda yaşanan trafik krizi, halkın dinmeyen öfkesi.. Durumun ne kadar vahim olduğunu daha uzun boylu anlatmaya gerek yok..
Başbakan Ahmet Davutoğlu, hükümeti kurma görevini aldıktan sonra bir “ACİL EYLEM PLANI”ndan bahsetti. Seçim sürecinde halka vaadilen sözlerin yerine getirilmesi konusunda süreli bir çalışma yapılacağını bildirdi. Kamu ve ekonomi ağırlıklı sorunlar öncelikli hedefler arasında. Fakat, nedense “ACİL EYLEMLER” bölümünde trafik sorunlarına dair hiçbir paragraf açılmamış.
Karayollarında trafik kazalarının ölümcül ürpertisini omuzlarında hisseden sadece vatandaş mıdır? Millet olarak bu alın yazısını müşterek yaşamıyor muyuz?
Hergün toplumun büyük bir kısmı yasa boğuluyor.
Bugün ülkemizde trafik kazalarının “Ulusal Boyutta” bir sorun olduğu bilindiği halde, neden “Fren mesafesinde” duruluyor.
Acil Eylem Planlaması için kurulacak Komisyonlar havale edilecek bir “TRAFİK DOSYASI’nın olmaması, cidden şaşırtıcı.. Eğer bunun adı “Unutkanlık” ise pes doğrusu!.
Devlet, karayolu uzunluğunu artırmada gerekli hızı fazlasıyla gösteriyor.
Karayolunu seçen yolcu sayısının yüzde 91,3 olduğu biliniyor. En fazla yük taşımasının karayolu ile yapıldığı belli.
Devlet gidiş-gelişli yolları çoğaltmıştır. Ana yollarımız ışıklandırma, işaretleme sistemleri yönünden kusursuzdur. Memleketin kalkınma alanlarına çivi çakanları takdir eden oy sahibi vatandaşların eğilimleri, seçim sandıklarının başında belli oluyor.
O halde, yeni kurulacak Hükümete umutlarını, “Acil Eylem Planı” doğrultusunda bağlayanlara bir başka şans kapısı aralanmayacak mı?
Yeni hükümetin gündemine alacağı, Acil Eylemler Planı’yla ilgili sosyo-ekonomik düzenlemelerle, tarım avantajları, çiftçiye destek programları ve asgari ücret konuları iyileştirilirken gene, trafik, hasta yatağında mı bırakılacak?
Doğrusu, içinden çıkamadığımız konulara birer fıkrayla, yaklaşma alışkanlıklarımızdan ve vazgeçemediğimiz hatırlatmalıyım.
İTFAİYE BEKLENİRKEN
İtfaiye araçlarının alarm ışıkları ve düdükleriyle hızla girdikleri sokakta merdivenler hazırlandı, hortumlar çıkarıldı. Görevliler, hemen bir eve yönelirken, birden kapı açıldı. Bir kadın kulağından çektiği afacan bir çocuğu itfaiyecilere göstererek:
“Kusura bakmayın amcaları!. Size söz veriyorum.” Dedi. “Bir daha telefona elini sürmeyecek..”