İŞİN İÇYÜZÜ / AVRUPA'NIN AKLI NEREYE UÇTU?
Referandum sonrasında Avrupa’lı bazı siyasetçilerin eleştirileri ve Fransız Siyaset Bilinci Philippe Moreau Defarges’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik çirkin çağrısına cevap veren Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, yaptığı açıklamada “Bütün bunlar Türkiye düşmanı, illegal örgütlerin yazdığı ve tekrarladığı bir senaryodan ibarettir.” diyor.
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Kalın’ın açıklamalarının özetine bakarsak Avrupa’nın demokrasi aktörleri, deli saçması söylemlerin batağında yüzüyorlar.
Avrupa ülkelerinin son bir yıldır tutumuna bakıldığında “akıl dışı” olayların yaşandığına şahit olunuyor. Tutarsızlık almış başını gidiyor. Faşizan davranışlar meşru gösterilmeye çalışılıyor.
Denebilir ki, Avrupa Birliği’nin çivisi iyice oynadı. Çatısı esnedi, ha çöktü, ha çökecek. Dinci ve laik akımlar birbirine karıştı. Liderleri aynı dilden ötüyorlar. Defolu politikacılar, ağız birliği etmişçesine, Türkiye’ye karşı yakışıksız tepkiler veriyorlar.
“Ali kıran, baş kesen” bir tavıra bürünerek devletler arası hukuku da çiğniyorlar..
Avrupalılar kimin dümen suyundalar? Türkiye ile paylaşamadıkları ne? Dış ülkelerdeki son herzelelikleri burada tekrar etmeye gerek yok. Burunlarını Türkiye’nin iç meselelerine sokmuşlar, kafalarına göre bahane şeyler üretip duruyorlar.
Akıllarınca,
“Türkiye’nin aklını başına toplamasını” ima eden çağrılarda bulunuyorlar. Acaba, kendi akılları başlarında mı? Bunların bu hareketine bizim toplumda, “Delinin zoruna bak. Kendisine akıl lazım, başkasına akıl dağıtıyor.” derler.
Hani, “deli dostun olacağına, akıllı düşmanın olsun.” sözünü boşuna söylememişler. Buna bir söz de biz ekleyelim:
“Karınca kanatlanınca serçe olduğunu sanırmış..”
Türkiye’nin kalp atışlarını sağlam gören yabancılar kendilerini iyice kuruntuya kaptırdılar. Hangi akla hizmet ettikleri belli..
Başkalarına don biçerken kendilerinin donsuz kalacaklarının farkında değiller.
Aklıma Çin’lilerin “akıl defterinden” bir bölüm geldi. Anlatayım:
“Kim başkalarını seviyor, fakat başkalarında sevgi bulamıyorsa, başkalarına karşı olan hareketlerini gözden geçirsin..”
Kim başkalarına hükmetmek ister, fakat hükmedemezse kendi şahsiyetini incelemelidir.”
Kim başkalarına saygı ile muamele eder, aynı şekilde karşılık bulamazsa o, kendi kendisine dikkat etmelidir.”
Kim başkalarını yenmek istiyorsa önce bizzat kendisini yenmelidir.
Kim başkaları hakkında bir hüküm vermek istiyorsa önce kendisi hakkında hüküm vermelidir.
“Kim başkasını tanımak istiyorsa, önce kendi kendisini tanımalı..”
Meksika’ya ait bir düşündürücü söz: “Kötü idarecilerin başarısı halkın felâketidir.”