SELAMİ TURGUT GENÇ

SELAMİ TURGUT GENÇ

İŞİN İÇYÜZÜ / ÇEVRECİ BİR ŞOFÖRÜN ÖMRÜ..

Günümüzde ehliyeti olan, direksiyon başına geçenlere.
-    Şoför, diyorlar.. Oysa, ülkemizde şoförlük bir meslektir. Yasalardaki tarifine bakılınca özel araç kullananların trafikteki tanımı,
-    Sürücü’dür..
Şoförlük ticari amaçla yapıldığında bir meslektir. Tarihi kökeni, Türkiye’ye ilk otomobilin girişiyle başlar. Zaman içinde şoförlük yaygın bir meslek halini almıştır.
O dönemlerde gözünü budaktan esirgemeyen, yiğit, cesur yapılı insanlar, ustaların yanında muavinlik yapmadan şoför minderine oturamazlardı. Mesleklerde iyice pişmeleri gerekirdi.
Toplumun otomobil alıştığı, ısındığı ilk yıllarda, usta şoförler parmakla gösterilecek kadar azdı.
İstanbul’un ender semtlerinde görünen az sayıdaki otomobil şoförlerinin cakasından geçilemezdi. Otomobile merakıyla şoförlüğe özenenler, tekerlek üzerinde yürüyen bu makinaları kullananların yeteneklerine ulaşmayı, hep hayal etmişlerdir.
O günlerden beri şoförlerin toplumda büyülü bir havası olmuştur. Bulundukları semtlere, mahallelere “Can dostu, ağabeylik” kişiliği aşılamışlardır. Gece, hasta yatağında can çekişirken, bulunması güç yiyecekleri, sayıklayanlara bakkalı, manavı yatağından kaldırıp karpuzunu, meyvesini evlerine ulaştıran şoförlerin öyküsü pek çoktur. Semt halkına kol, kanat olan, komşuluklara büyük değer veren şoförlerin yumuşak yürekleri yanında görünüşleri, genelde sert ifadeler taşır. Baktığınızda bıçkındırlar, savaşta ve barışta en önemli yurt hizmetini üstlenirler.. Fakat Devletten en az yararlanan hak almayı beceremeyen; sessizlik içinde, boynu bükük kalender bir yapıları vardır.
Aslında, görevlerine bakıldığında toplumun en faziletli insanlarıdır taşımacılık gibi en meşakkatli ve çileli bir mesleği, kimseye serzenişte bulunmadan, sevda içinde yaparlar. Şoförlerin kişiliğinde yer etmiş bu müstesna duygulara tanık olmuş bir gazeteciyim.
Şoförlerin meslek örgütlerinin gelişmesinde büyük katkım oldu. 
Yarınlarının garantisi olmayan şoför esnafına “Plaka sınırlaması” getirilmesinde, gazetelerde benim ortaya attığım, “Plaka dondurulmalı, şoför doymalı..” sloganı, parlamentoda önergelere itici güç oluşturmuştur.
Zaman içinde şoförlerin örnek insanlar olduklarını güncelleştirmek gibi bir tutkuya sahibim. Taksilerinde eşya ve paralarını unutanları, adreslerinde bulup sevindiren fedakar şoför sayısı az değildir. Bu nedenle meslek sahibi şoförler üzerindeki dikkatim eksilmemiştir. Onların insancıl meziyetlerine nerede gözüm katılsa, mutlaka önemli bir taraflarını izlerim.
Bir tatil yöresinde emekli bir şoförün ömrünü   sessiz, sedasız geçireceği düşünülemez.
Lapseki ilçesine bağlı Çardak beldesinin deniz kesiminde bulunan Emek Tatil Köyünün, dünya ölçümlerine göre oksijen ve iyot yönünden zengin bir konumu var. Kaz dağları eteklerinin son uçları ile Marmara denizinin Çanakkale Akıntı burnunda  bir yerleşim yeri burası.. Bölge çanak bir özelliği taşıyor.
Yörenin bir bölümü sit alanı içinde. Doğal yapısı; çevre gerekli düzenlemelere kavuşturulursa, tatilciler için bir şifa kaynağı olacak.. Denize yakın alanlarda, Amazon benzeri, kamış tarlaları dolu.. Çevredekilerin gücü ve imkanıyla kamışların kökünün kurutulması hemen hemen imkansız.. Belediyeden medet umanların beklentileri devam ede dursun.. Anlatmak istediğimiz şu; Sazlıklarla burun buruna yaşayan (Ömer Faruk Ay) isminde bir emekli şoför oturduğu mütevazı küçük bir evin etrafını bitip tükenmeyen bir çabayla nakışlamış.  Toprak yolları deniz kenarından taşıdığı çakıl taşlarıyla bir desenli tabloya çevirmiş… Gününü boş geçirmeyen, çevreci kişiliğiyle tatil yöresine yardımsever, imrenilecek hizmetler taşıyan emekli şoför Ömer Faruk, denizi maskeleyen sazlıkları, emanet temin ettiği ot kesme cihazıyla kesmeye çalışırken, yorgunluğu kalbine basınç yapınca, kamışların kenarında son nefesini vermiş.. Ölümü, evine yakın bir mesafede, 3-4 saat sonra fark edilebilmiş.. Cansız bedeniyle karşılaşanlar, ölürken gözlerinin açık kalmış olduğunu görmüşler.
Sevilen çevreci Ömer Faruk, beklenmeyen vakitsiz ölümü geride anılacak bir “örnek şoför” ismi bırakarak yaşama veda etti.
Türkiye’de ilk defa Şoförler ve Otomobiller  konusunda belgesel bir eser yazmıştım.. Şoför Ömer Faruk’un bulunduğu tatil yöresinde ikinci bir belgesel eser daha hazırlarken bu olayı değerlendirmeden geçemezdim.
Yollardaki döküntüleri, çöpleri ayıklayan, denize girenlerin ayağına midye kabukları batmasın diye çevreye, çevreci özverisiyle sarılan Ömer Faruk yüzlerce, binlerce alperen şoförlerden biriydi.
Unutulmamalıdır ki, dünyanın en büyük liderlerinin önünde daima şoförler gider. Çünkü, liderlerin önünde arabayı kullanan odur.

 

<