İŞİN İÇYÜZÜ / ÇİÇEĞİ BURNUNDA GÖRÜNTÜLER..
İnsani değerlerin nasıl korunması gerektiği konusunda kritik gözlemlerimi yazılarıma taşımaktayım. Toplumsal saygıyı artırmak için muhtaç bulunduğumuz bilinci, doğru kullanmanın gerekli kuralları üzerinde duruyorum.
Her gözlem ve her düşünceden yararlanan bilge kişilerin verimli önerilerini okurlarımla paylaşıyorum. İlimle kurduğum bağlantı ve ilişkileri inandırıcı sonuçlarını, insanların zihinsel tutumlarıyla karşılaştırıyorum. Başkalarından daha akıllı olmaya çalışanların aktivitelerine bakıyorum.
Bebek doğduğunda sevgi ve ilgiyle beslenir. Ana kucağında, çevresinden aldığı ve yaydığı sinyallerin içeriğinde, “gelecek belleği” yuvalanmıştır.
Belleğin temelinde öğrenmek; sürecin ve mekanın gidişatına hazırlanmak evreleri kayıtlıdır. Bebek odaklandığı gelişimini tamamlarken iç dünyasının enerjisinden yararlanır. Düşünce sisteminin netliğini, içimizdeki pozitif enerji ortaya çıkarır. Parlak bir düşünce mekanizmasına sahip bulunan kişiler, aldatıcı ve yanıltıcı olmazlar.
Kabul etmeliyiz ki, işte bu pozitif enerjiyi kullanmasını bilmeyen kişiler, toplumsal yapımızda özürlü bir varlık gibi algılanıyorlar.
Ağaç yaprağıyla gürler. Yaşam bahçesinin içinde, insanlarımız gittikçe yalnızlığa bürünüyor. Alçak gönüllü, dostluğa önem veren erdemli kişiler birbirleriyle çelişen vatandaşlık tipleri çiziyorlar.
İnsani değerler, erozyona uğramış gibi sırıtıyor. Kimse, kimseyi hoşnut etmek istemiyor. Akraba akrabaya sırtını çevirmiş.. Bayramlar bunun kanıtı. İnsan önce yakınlarına yararlı olur. Arkadaşlıkların yapısı bozulmuş. Çıkar amaçlı ilişkiler, yol ayrımına gelindiğinde, bir daha hatırlanmaz oluyor. Gözü açık kişi, çıkar sağlayabileceği yere göre kendine ayarlar yapıyor. Örnek mi isterseniz? Cenaze törenleri düzenlenen cami avlularına gidiniz. Ahlak kurallarına uygun düşmeyen sahte dostlukların oralarda yarıştığına şahit olursunuz. Hayatında, merhumla (ölenle) yüzyüze bir defa olsun gelmemiş kişilerin ünlülerle karşılaşmak veya mevki sahibi kimselerle ilişki kurmak uğruna katlandıkları karakterlerini ölçünüz.
Sizlere açıklayalım. Bu tür insanlar negatif enerjilerle yüklüdürler.
Arabanın ön tekerleği gibidirler. Toplumu insani değerlerden uzaklaştırmanın kötü örnekleridir. Buna karşın saygı duyulması gereken kişiliklerden ise pozitif enerji yansır. Aile ve toplum içindeki ahlaki değerler, ancak böyle öne çıkar..
Geçmişten beri yaygın olan bu kısırdöngüyü kırmak için ahlaki değerlerimize sahip çıkalım ve bir roket hızıyla reform kampanyası düzenleyelim. Çocuk, ailesinin genel yapısına göre yetişir. Ot, kökü üstünde biter.
KÜÇÜLTEN DAVRANIŞLAR
İngiliz’lerin büyük filozofu Bacon,Kraliçe Elizabeth’in saray danışmanı idi. Kraliçe bir gün filozof Bacon’u kendi evinde ziyaret eder. Ancak, evi küçük bulan kraliçe, filozofa sorar:
“Neden eviniz bu kadar küçük?”
Filozof Bacon, Kraliçenin gururunu incitmemek için şöyle nazik cevap verir:
“Yanılıyorsunuz Kraliçem, evim aslında o kadar küçük değildir. Onu küçülten sizin büyüklüğünüzdür.”
Viktor Hugo şöyle der:
“Bir insanı medenileştirmeye karar verince, işe büyükannesinden başlamalıdır.”