İŞİN İÇYÜZÜ DOMATESİ NEYE BENZETİRSİNİZ?
Akıllara durgunluk veren olaylar, önemini yitirme sürecinde ise, durum kafamızın içinden
ayıklanmış olur. Filmlerdeki oyunun geri kalan kısmının nasıl sonuçlanacağını kestirmek bir akıl
işidir.
Olayların kafamızdaki düşünceleri altüst ettiği hallerde, hemen “domates”i aklınıza
getiriniz. Birden gevşeyeceğinizi, aklınızdaki düğümlerin çözüleceğini göreceksiniz.
Çevrenizdeki olaylarla, “domates” üzerine ilişkiler kurduğumuzda, kapalı hafızanıza
“uyanıklık” getirebilirsiniz. Böylece beş duyunuzu geliştirebilirsiniz. Politik çekişmelerin
bulanıklığından sıyrılır, bunalımlarını atlatabilirsiniz.
Günün olaylarından sıkılıp evinizde, şöyle arkanızı bir yastığa dayayıp, gerginlikten
kurtulmak isterken dudaklarınızın ucundan:
“Yaşşaa domates!.” Sözcüğü çıksın.
İşte, şimdi konumuza geldik. Domatesin sağlığa faydalarından, yüksek vitamin
değerlerinden bahsedecek değiliz..
Bilirsiniz, domates salata yapılan ve yemeklere konulan mayhoş, sulu bir bitkidir. En büyük
san’atkârlar domatesi övmek ve şarkılaştırmak için beste yapmadılar. Hep aşka dayalı övgüleri
notalaştırdılar. Oysa, kırmızı, canlı renkleriyle domates bambaşka bir güzellik taşır. Üstelik, insana
tattırdığı lezzeti kadar vücuttaki aykırı maddelere karşı, “pes” ettirici bir gücü de vardır. Bununla
kalmaz, ekmeğinize peynir, zeytin ve domatesi katık yaparsanız kalori kazandırır.
Domates yaşamın önemli bir besin kaynağıdır. Yılın bütün mevsimlerinde, bütün bitkileri,
huzurunda hemen diz çöktürür. Çünkü alımlı, açık kırmızı renkleriyle, diri haliyle, Türkiye’ye
unutulmaz bir kraliçelik ünvanı bile kazandırmıştır.
Bir dönemler “Domates Güzeli” bir bayanımız vardı. Enginarın, pırasanın, kabağın,
pancarın, havucun pabucunu dama atan domatesimizle ne kadar övünsek azdır. Muhteşem bir
ürün olduğu şuradan belli:
Domatesin ithalatı düştüğünde “enflasyon dans” eder. Kurlar değişmeye, paralar değer
kaybetmeye başlar. Bu hassas durumlarda domatesin artçı depremler gibi ekonomiye sarsıntılar
gönderdiği hissedilir. İktidarların suratı asılır. Muhalefetin eline hükümetleri yıpratma fırsatı
geçer. Domatesin hormonlu ilaçlarla büyütüldüğünü bahane eden dış ülkeler, ihracatı iptal
edince ilişkiler bozulur. Hatta, domates alımlarını intikal aracı olarak kullanan ülkeler işi
inatlaştırırlar. Bu nedenlerle uluslararası ilişkilerin düzeltilmesinde uzun ve yorucu “domates
müzakereleri” yapılır.
Bitkiler arasında “kur yapmasını” iyi beceren bu ürün, son günlerde Rusya ile yeniden
kurulan dostluk ilişkilerini pekiştirmekte gene baş role soyunmuştur. İşte böyle; domatesle
başlayan, domatesle biten sorunlar, adeta savaşlarda elde edilen büyük zaferleri anımsatıyor.
Demek ki, domates üzerine kurulu bir dünya politikası mevcuttur.
İnsanın, “ah, sevimli domates” diyeceği geliyor. Meğer nelere muktedirmiş de haberimiz
yokmuş. Al renklerinden ötürü dikkat çekici bir özelliğe sahip domates, güzelliğini uzun süre
koruyamaz. Domates yanaklı kimselere sağlıklı gözüyle bakılır. Ancak, domates dış görünüşe
rağmen içi mayhoş, suludur. Ürünler arasında kraliçelik tahtına oturmuştur ama, parıldayan al
yanakları, sertliğini kaybettiğinde hemen “salçalık” haline dönüşür.
Canlılarda herkesten “üstün olma” duygusu vardır. Fakat domatesteki gibi huyu suyu
değiştiğinde, “salça” olarak tencerelerle ömrünü uzatanı pek az bulunur.
Sözümüzü, “Germain Martin”in şu deyişiyle tatlıya bağlayalım:
“Yenilgiyi uğrayınca umutsuzluğa kapılma, her başarısızlıkta bir zafer isteği yatar..”