İŞİN İÇYÜZÜ / EN BÜYÜK EKONOMİST, ESNAFTIR..
Ekonomi kâhini olarak bilinen Roubin’e, parmak ısırtacak ölçüde piyasaların nabzını en iyi tesbit eden “Algılama Dedektörleri”, ülkemizin Esnaf ve Sanatkârları’dır.
Bizim esnafımız, ekonominin üzerine düşecek kriz bombalarını algılama yönünden derin bir içgüdüye sahiptir. Adeta, araçlara takılan uyarı amaçlı “Sensor” cihazlarına benzerler..
Ekonomi ile ilgili kavramlar ve kuramlar hakkında çalışan ekonomistlerin, teorilerinde yanıldıkları görüldüğünde, esnafın öngörüleri daha geçerlik kazanmıştır. Yani, esnaf, piyasaların nabzını iyi bilen ve pratik analizleriyle ekonomistlerin bile önüne geçebilen insandır.
Piyasaların işleyen mekanizması içinde bunu şöyle belirgin bir tanımlamaya götürelim:
Örneğin, kasaplık mesleğinin insanı, etin hasını iyi bilir. Terzi, hassasiyete bağlı dikkati sayesinde ipliğini, anında iğnesinin deliğinden geçirir. Haber alma konusunda berberin kulağı deliktir. Şoförün çevresi geniş ve görüşü keskindir. Polis kaynakları ipucu araştırırken, şoförlerin keskin dikkatinden yararlanır. Balıkçı esnafının hava koşullarını değerlendirmekteki pratik zekası meşhurdur. Kahvecinin mekanı, siyasetin ve siyasetçinin ibaresini gösteren bir okul gibidir. Lokantacının dükkanı iş ve aş ocağıdır. Bakkalın yeri, çaresizlere veresiye sağlayan mini bankalara benzer.
Mayasında Ahi’lik kültürü taşıyan esnaf ve sanatkarlarımızın çalışma alanları “yüzden fazla meslek” türünü kapsar. Marangoz, fırıncı, pazarcı, servis araçları, oto tamircileri, tornacılar, kamyoncular, otobüsçüler, minibüsçüler, emlakçılar, konfeksiyoncular, kuru yemişçiler, kırtasiyeciler, büfeciler, hediyelik eşyacılar, tahta oymacılığı yapan esnafa; daha pek çok meslek çeşitleri de dahil edebiliriz. Hiçbir ülkede görülmeyen kocaman bir esnaf camiası ortaya çıkacaktır ki, bunun da ekonomimiz için verimli bir değer tablosu olduğu görülecektir. Hemen doğrulayalım:
“Gelişen ülkeler sihirli anahtarı esnafla yakalamıştır. Çünkü, esnaf ve sanatkarsız ekonomi devrimi yapılamayacağını görmüşlerdir.
Avrupa Birliğine dahil ülkeler, özellikle Japonya, esnaf ve sanatkarın varlığıyla ekonomilerini sağlam bir yere oturtmuştur. Büyük sanayilere geçiş devrimini esnafın tezgahı hazırlamıştır.
Beceriksiz ekonomistlerin piyasaları köşeye sıkıştırdıkları dönemlerde, çarşı ve pazarların dümenini esnaf ve sanatkarlar düzeltmiştir. Ülkemiz bu deneyimleri çok yaşamıştır.
Esnaflıkla anılan her meslek, “Ticari akıl, yetenek ve beceri” ister.
Tarihten beri, Ahi Evran geleneğini sürdüren bu meslek türlerinin fazlalığına bakıldığında, Türkiye’yi “Esnaflar Ülkesi” olarak tanımlamak fikri akla geliyor..
Esnaf ve sanatkârların il ve ilçe’lerdeki dağılımlarına göre, 5 binden fazla meslek oda’sı bulunuyor. Sayıları yüz’ün üzerindeki meslek dallarını kapsayan Oda’lar ve Federasyonları düzeyinde örgütleşen esnafın en büyük çatısı (TESK) kurumudur. Ülkenin en ileri 5 Sivil Toplum örgütlerinin en büyüğüdür. TESK, (Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonunun) kısaltılmış adıdır.
Bu kadar yaygın bir meslek toplumun, haliyle sorunlarının da çapı büyük olacaktır.
Asırlar önce esnafı yönetme ilişkilerini, bu meslekler topluluğunun Piri Ahi Evran düzenlermiş.. Piyasalara getirdiği sağlam ahlaki kurallar, esnafın gelişmesinde ve motive edilmesinde ilham kaynağı olmuştur.
Ancak, bugünkü örgütlerin hizmet yapısı içinde, özellikle TESK gibi büyük bir kurumun; yüzden fazla değişik meslek türü bulunan çalışma alanında, yönetici kadrolarının iyi bir sonuç elde etmek için 99 düğümü çözmek yarışında, çözümlerler. Çözümsüzlükler arasında nasıl sıkışıp kaldıklarını da gündemden uzak tutmamak gerekir.
Nitekim, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, dersini iyi çalışmış bir bilgi birikimi ve düzeneğine bağlı olarak Türkiye’nin gündemine trafik’ten, yolu kullanan şoför ve yolcuya kadar, sigortacılıktaki pürüzleri, yükselen et fiyatlarını, tüketicileri aldatan (AVM) gibi büyük mağazaları, tarım konularını, besicilikte maliyetlerin düşürülmesini, sebze fiyatlarının yükselmesindeki zincir marketlerin rolünü, üretici mallarının tarlalarda kapatılmasında çıkarları olanları, ekonomi alanında at koşturan vurguncuları, serbest rekabetin büyük baskıcı sermayeler karşısında nasıl kösteklendiğini en iyi anlatan lider görünümünde kabul edilir.
Başarılı yöneticilerin mesleksel sorunlarına çözüm üretmekteki faaliyetlerini değerlendirmeye tabi tutan bir kurumun sonuç gözlemlendirmesinde TESK, ileri bir çizgide görülüyor. Meslek problemlerini yoğunlaştırmadan esnek ve çevik hareketlerle bir “Yol bulmaya” bir “Yol açmaya” yönelik stratejilerin kaynağını ilgili Bakanlarla diyalogcu çalışmaların oluşturduğu belirtiliyor.
Bu tesbitler bize şunu düşündürüyor:
“Doğru şeyi yapmak için yanlış zamanı seçmeyen Başkanlara, yeri ve zamanı geldiğinde “Başarılı” oldukları hatırlatılmalıdır.
Bir Esnaf Piri olan Ahi Evran, bu fikrin daima savunucusu olmuştur.