İŞİN İÇYÜZÜ / Kadınlar gününde kadın iklimi

 

Kadınların yüce değerleri “Altın cümlelerle” ortaya koyuldu.

 

Sevginin kaynağı oldukları ifade edildi. Bizleri biz yapan değerli kadınlarımız, övgülerin en yüce noktasına taşındı.

 

Erkeklerin sevgi sözcükleriyle yeşeren, çiçek açan kadınlarımızın kırık dallardaki acı kaderleriyle ilgili tepkiler verildi. Kadınlara şiddetin her türlüsü kınandı.

 

Şiddet içeren olayların mağduru kadınlarımıza sahip çıkan uyarılmış bir toplum gördük karşımızda..

 

Bu bilincin yaygınlaşmasını diledik.

 

İnsanın doğasında erkekler, kadının kalbini kazanmak istedikleri vakit onlara bir “gül” uzatırlar. Ancak, gülün ömrünün kısa olduğu gerçeği toplumumuzda sıkca yaşanır. Gül dökülür, çiğnenir ve dikenli sapı “erkeğin mizacında yerleşir kalır”..

 

Yaşam sahnesinde, kadın-erkek arasında dramatik olaylar sürer gider.

 

Uzun sözün kısası, ülkemizde kadın-erkek profilini ortaya koyan bir fıkra anlatarak işin eğlencelik tarafına bir göz atalım:

 

KARISINI DÜŞÜNEN KOCA

 

**Köylünün biri doktora giderek, karısının tedaviye muhtaç olduğunu söyler

 

Doktor:

 

-Rahatsız mı?

 

-Tam olarak değil..

 

-İzah ediniz.

 

-Efendim, dün sabah dörtte kalktı, inekleri sağdıktan sonra saat beşte çocukların kahvaltısını hazırladı, sonra çamaşırı yıkayıp serdi, evi, ahırı ve müştemilatı temizledi, yemek pişirdi, sütten tereyağ yaptı, daha sonra tarlayı sürdü, okuldan gelen çocukları birer, birer yıkadı.. akşam yemeğini de hazırladıktan sonra gece saat on’a doğru çok yorulduğunu söyledi..

 

Düşündüm de, belki bir kuvvet ilacına ihtiyacı vardır..

 

**Fıkralı olaylarla yaşarken gün 24 saattir diye düşünmeyelim.

 

Bu dünyaya bir daha gelmek şansımız yok. İnsan gülünce, bu başkaları hesabınadır. İnsan ağlayınca, bu kendi hesabınadır.

 

İran’lıların bu meşhur sözünün,tercihini siz yapınız..