İŞİN İÇYÜZÜ / KARAKTER YOKLAMALARI
Toplum analizcileri, olayların ve fikirlerin “cansızlık noktası”nı araştırma konusu yapıyorlar. Beynin, duygulardan sorumlu olup olmadığı inceleniyor. Duyguların, aklın ve isteklerin kaynağına inilmek için yoğun çabalar gösteriliyor. Testlerle, insan yaşamından anlam çıkarmak için “karakter yoklamaları” üzerinde duruluyor. Bilim adamları, şimdilik tam ve kesin bir bilgiye sahip değiller. Öne çıkan iddalara göre:
Kalp, beyin trafik uzmanıdır, diyenlerin tezleri de tartışılıyor. Beyin bilimcilerinin bir kısmı, kalp duygunun merkezidir, diye düşünüyor.. Herşeyi algılayan beyne dokunulduğu vakit, insan canının acımadığı deneylerinden da söz ediliyor.
İnsandaki karakter bozukluklarının üreme yeri tesbit edilirse, suçun beyindeki izleri ortaya çıkarılacaktır. Beyin araştırmaları, zekaya bakışı da değiştirecek..
Ekonomi ve siyaset bilimcileri, toplumun önündeki insanların “yön bulmakta” zorluk çekmelerini, akıl ve zeka arasındaki farklılıklara bağlıyorlar.. Bu noktada şöyle bir düşünce gelişiyor:
“ Dünyayı zekiler değil akıllılar yönetir.”
Çünkü akıl doğuştan gelir.. Zeka beyinin cevheri ve cilasıdır. Birisine:
“Geri zekalı” derseniz, hemen onun aklından da şüphe etmeniz gerekir. Beynimiz doğal ve doğru çalışmıyorsa, zekayı öne çıkarmak mümkün olabilir mi?
Yaptığımız işleri akla uygun bir düzeyde düşünmezseniz sizi:
“Boş beyinli” diye tanımlayanlar çıkabilir. Demek oluyor ki, “kafadan zoru olanların karakteri, “Akıl tutulmasıyla” şekillenebiliyor..
Böyle birinin hayatımıza “kafa karıştırıcı” bir tiplemeyle girdiğini gördüğünüzde bilin ki, o insana bulaşmakla “beyinlerindeki virüsün” taşıyıcısı olursunuz..
Siz siz olunda, peşinden gittiğiniz kişilerin “beyni sulanmış” ise, birlikte bulunduğunuz aracı ilk durakta terkediniz.
Geçmişi inceleyenler ve geleceklerle ilgilenenler için kalıcı olan tek şey “değişimdir..”
Kime ve neye inanacağınız konusunda kararsız kalırsanız, politika dünyasını seçkin aktörlerini “imtihan eden” taraf olmaya yöneliniz..
“Lütfen daha sonra tekrar deneyin..” diyenlerin hamalı olmayınız..
SÖZÜN ÖZÜ:
“Akıllı bir insan her şeyi, sinsi bir insan herkesi bilir.”
BOROZANCI BAŞI’YMIŞ!.
Küçük bir kasabada askeri kampta bulunan Amerika’lı bir asker, para bozdurmak üzere bankaya başvurur. Fakat kimlik kartını yanına almayı unutmuştur. Veznedar kimlik olmadan ödeme yapamayacağını söyler. Asker çaresizlik içinde direnince veznedar düşünür, yardımcı olmak ister ve şöyle bir öneride bulunur:
“Sokakta kamp arkadaşlarınızdan birilerini görürseniz çağırında kimliğinizi ispatlasınlar.”
Asker, tekrar çaresizlikle başını iki yana çevirerek:
“Bu mümkün değil der.”
- Neden mümkün değilmiş?
Asker, boynunu büker:
“Kampta hiç arkadaşım olmadığı için.. Orda Borazancıbaşı benim. Her sabah erkenden onları uyandırıyorum.. uykularına doyamıyorlar.”
CANBAZ ESNERSE..
İki sirk cambazı aralarında konuşuyordu. Birisi:
“ Dün gece olanlardan haberin var mı, dedi?”
“İzinliydim. Ne oldu?”
“ Bizim baş cambaz gösteri yaparken esneyeceği tuttu, birden düşerek bacaklarını kırdı.
“Şaşırdım, aklım karıştı. Sırf esnediği için mi tel üzerinde düştü?”
“Evet, trapez yaparken dişleriyle tele asılıydı. Esnemesi tutunca ağzı açıldı, yere çakıldı..”