SELAMİ TURGUT GENÇ

SELAMİ TURGUT GENÇ

İŞİN İÇYÜZÜ / LÜTFEN, PARMAĞINIZI KALDIRIN..

Ulaştırma sektörünün son derece ciddi sorunları var. Bu sorunları  “taksi, minibüs, kamyonet, kamyon ve otobüs” taşımacılığı açısından ayırıma tabi tutarak incelemek, aslında sağlıklı sonuçlar vermeyebilir.

Ticari taşımacılığın konumunu; ilgili alanı içine alacak, bir “anket kuruluşu”na şiddetle ihtiyaç vardır.

Açıkçası “Taşıma Sektörü”nün tüm organları bir bir “Ekran” görüntüsü içine alınmalıdır. Askıda yer alan sorun bırakılmışsa, bütün bunlar “istatistiksel bir tanıma” kavuşturulmalıdır.

Araştırma ve çağdaş yönlendirmeye dayalı bir “Taşımacılık grafiği “hazırlanmalıdır.

Devlet, yanlış alınan kararları sürdürme eğilimi gösteriyorsa, doğruyu seçmesine, işte bu “Grafik tabloları” yardımcı olacaktır.

Yönetimlerin “işbirliği” ve “işbitirici” özeliklere sahip olmaları, toplumun müşterek arzusudur.

COŞKULU GÜNLERİN

ÖNÜ AÇIK..

Toplumumuzun psiko-sosyal yapısının politikalarına malzeme olarak almayanlar, yanılgılardan kurtulamazlar. Hükümetler, toplumun psikolojik yaşamındaki motiflere değer vermelidirler.

Toplumu, tarihsel değerleri içerisinde psikolojik, sosyolojik, pedagojik geleneksel motifleri ile tanımadan yönetenlerin hiçbir aşama şansı olmaz.

Devlet ve vatandaşın güç dengesini, tutarlı politikalar belirler.

Elli yıllık caddeleri, sokakları, yahut meydanları elli defa bozup sonra tekrar eski haline getiren zihniyetler aşılamıyorsa, ülkenin tüm sorunları, vatandaşların “bıkkınlık” yaşamalarına yol açar.

Denenmiş bir söz vardır: “Yiğiti öldür, hakkını ver.” derler. Haklı olan şeyler, gereği geldiğinde açıklanmalıdır.

İşbaşındaki hükümetin varlığı “vatandaşın büyük umutları” üzerine kurulmuştur. Yıllardan beri sürüp giden yapısal bozukluklar büyük ölçüde giderilmiştir. Ekonomi düzenli seyrederken, çağdaş yol politikalarıyla kalkınmada ilerleyişler gösterilmiştir. Ancak, kaynak israfı ve tüketimin önüne geçilememiştir.

Devletin bünyesindeki “şişkin kadroların” islahında geç kalınmıştır.

Gözleri saatlerde, yahut vestiyerlerde paydos zamanını pür dikkat kollayan, idari kadroların durumları düzenlenmelidir.

Arabanın “marşina” bu düşüncelerle dokunalım derken, bakın sözümüz nereden nereye taşındı. Artık, ülke yönetimi için önümüzdeki günler sayılır.

Türkiye’de, bütün dikkatler, düşünceler, milletvekilliği genel seçimleri üzerinde yoğunlaşmış bulunuyor. Milletvekilliği aday adaylığına şaşılacak düzeyde talepler olduğu anlaşılıyor. Adaylar, durumlarını garantileme savaşı veriyor.

Gelin görün ki; hiçbir partinin aklından, fikrinden sokaktaki bir vatandaşı, insan sarrafı şoförleri, piyasanın nabzı esnafı, Meclis koltuklarından birkaçına oturtmak düşüncesi geçmiyor.

Esnafın seçimlerdeki propoganda etkinlikleri; cilacı sözlerle, aferimlerle, seçim sandıklarına gene “oy” olarak taşınacaktır.

Seçim yönetim merkezlerinin arka odalarında hep bunlar planlanır.

Bunun aksini düşünen varsa, lütfen parmağını kaldırsın.

<