İŞİN İÇYÜZÜ / MEDYA'DAKİ VAKIFLARA BAKTIKCA..
Dünyada ilk defa vakıfları kuran bir ülkeyiz. Atalarımızın başlangıcından beri amaçladıkları yardım ve dayanışma fikri, yüzlerce yıl süregelmiştir. Vakıflarımızın yararlı statüleri, yabancı ülkelerin ve uygulama alanlarına girmiştir.
Ancak, o dönemlerin toplumsal bakışı ile bugünkü insanların görüş ve değerlendirmelerinde çeşitli farklılıklar ortaya çıkmıştır. Vakıflar zaman içinde amaçlarından saptırılarak ideolojik yapılaştırmalara ve çıkan gruplarına “yemlik” durumlarına sürüklenmiştir.
Bu nedenlerle gayet iyi duygularla yapılan yardımlar, yanlış hizmetlerin gelişmesine yol açmıştır.
Vakıfların amacı daima üretim için kaynak sağlayıcı projeler hazırlamak ve bunu uygulamaya koymaktır. Bu projeler mevcut kaynakların tüketimi anlamına gelmemelidir. Vakıflara gelirler saptanırken tüketimin proje safhası, amaç maddeleriyle sınırlı tutulmalıdır.
Bugün, Türkiye’de maksatlarına uygun faaliyetlerde bulunmayan Vakıfların durumu tartışılmaktadır. Eleştirilerin yoğunlaştığı vakıf kurumlarına karşı büyük bir yıpranma söz konusudur.
Vakıflar, okulların, üniversitelerin, hastanelerin, muhtaçlara bakım ve korunma evlerinin, müzelerin, san’at etkinliklerinin muhtaç bulunduğu kaynakları sağlamada çok önemli rol oynar.
İslam hukukunda vakıf, genel anlamda mülk sahibinin mülkünü, ya da bu mülkün gelirini kamu yararına, belirli bir süre sınırlaması olmaksızın bağışlamasıdır.
Cumhuriyet döneminde (1924) Şeriye ve Evkâf Vekaletine bağlı olarak hizmetini yürüten bu kurum lâgvedilerek, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne dönüştürüldü. Bundan sonra da Başkanlığı bağlı olarak Devlet Bakanlığı kontrolünde çalışmalarını sürdürmeye başladı.
Genellikle mirasın bir çok mirasçı arasında paylaşılmasını önlemek amacıyla kurulan vakıflar arasında farklı hizmetler geliştirenlerin sayısında da yükseliş olduğu görüldü.
MEDYA VAKIFLARI
Geçen zaman içersinde, Vakıf Kuruluşları da Medyamızın ilgi alanına girdi. Holding seviyesinde örgütlenen bazı Medya işverenleri, kuruluşlarına vakıfları da dahil ettiler.
Eğitim ve san’at gelişmelerine kaynak üretmek amacıyla kurulan bu tür vakıfların işlevleri sınırlıdır.
Medya kurumları, babadan oğla devredecek şirketlerin kalıcılığını sağlamak için vakıf çatısı altındaki yönetimlere ihtiyaç duymaktadır. Yahut bu gereksinme süreci şimdilik başlatılmamıştır. Oysa, batıda bir çok medya organları, Vakıf yönetimleriyle, ömürlü kuruluşlar haline gelmeyi hedeflemişlerdir.
Meslek örgütü olarak Türkiye Gazeteciler Cemiyeti de bir Vakfa sahiptir.
Türkiye’nin en büyük meslek örgütünün bünyesinde doğan “GAZETECİLER SOSYAL DAYANIŞMA VAKFI” 43 yıllık bir geçmişe sahiptir. Bilindiği gibi vakıflar, bağışlarla büyür ve bütçeleri oranında aktif hizmetleri oluşturur.
Devleşen basın endüstrisi karşısında, meslek örgütü, kimlikli, tek vakıf olan bu kuruluşu, büyük atılımlara hazırlamak, her yönetimin düşüncesi olmuştur.
Devleşen basın endüstrisi karşısında, meslek örgütü kimlikli, tek vakıf olan bu kuruluş, büyük atılımlara hazırlamak, her yönetimin düşüncesi olmuştur. Uzun vadeli projeler, büyük basın organlarının desteğini bulamamıştır. Ancak, şu kadarı söylenebilir ki, GAZETECİLER SOSYAL DAYANIŞMA VAKFI, yarım asıra yakın kabuğunu içine çekilen durumunun aşacak bir seviyeye ulaşmıştır.
Medya vakıflarının en desteksiz kalan bu kuruluşu, Gayrettepe’deki mülkü üzerinde yarım asırlık bir rüyayı gerçekleştirmek üzere kolları sıvamış bulunuyor.
Gayrettepe’deki metro alanı, dünyanın en büyük hava limanıyla ilişkili merkez haline getirilecek. Metro alanıyla bağlantılı bir mesafedeki vakıf mülkü üzerinde MEDYA KÜLTÜR MERKEZİ kurulması girişimleri, büyük bir inşaat firması tarafından projelendirilmektedir. İmar ve inşaat yerinin pay sahipleriyle varılacak anlaşmalar sonucu, Gazeteciler Vakfı’nın büyük ideallerinin önü açılmış olacaktır.
Basın mesleğinin hassasiyeti nedeniyle, her kapıyı zorlamak yerine, daha onurlu bir düzeyde, kimseye el açmadan üretilecek hizmetler, “gazeteci kalemlerinin” gücü sayılmalıdır.
Batı basını, emeklilik sonrası yaşlı meslektaşlarını dar bir alana sıkıştırıp inzivaya itmemiştir.
Sosyal sorumluluk projeleri, medyanın diğer büyük vakıflarının da öncelikli görevleri arasında olmalıdır.