İŞİN İÇYÜZÜ /ŞARKILAR, KOALİSYONCULARI SÖYLER…
Şarkı sözlerini, besteye uygun hale getirmenin yolu güfteden geçer. Müzik eserlerinin yazılı metnine güfte denir. Şarkının bütünün sağlayan yardımcı öğelerin en önemlisi bestedir. Güfte notaya bağlanınca müziğin ana yapısı ortaya çıkar. Makamları sesle söylemek üzere düzenlenmiş söz dizisi nağmeleşince;
-Şarkı oluyor..
Demek oluyor ki, şarkının ana demeti için çeşitli öğelerin bir araya gelmesi gerekiyor.. Söz ve güfte birliği oluşturulunca sıra nağmeye geliyor. Bundan sonra ses aralıklarına göre, notalama düzeni hazırlanıyor. Müzik parçası makamlaştırılıyor. Devamında şarkıcı devreye giriyor. Güfteciden, besteciye, solo”cuya kadar olan birliktelik, müzik dünyasındaki yerini buluyor.
Makamsız şarkılarda falsolu sesler yaşanır.
Hükümet makamlarının “Koalisyonlarla” oluşturulması gerektiğinde, tıpkı akortlu ses düzenine benzer arayışları ihtiyaç duyulur. Çünkü, uyumlu sesler bir bestenin özelliğidir.
Notalaştırılmış seslerde makam ritmi, ayrılıklarla doludur.
Musikimizde usul yönünden zengin, Nihavent, Hüzzam, Rast, Uşak, Hüseyin, Muhayyer, Hicaz ve Beyati makamında pek çok şarkı vardır.
Şarkılar uzun uğraşlar sonunda Makamını bulur.
“İspanyollar’ın kalbine müzik, gül, şal ve kastanyoletlerle girilir..”
Musiki dünyamızın içine girdiğimize göre, koalisyon formülleri peşinde koşanları, güftelerle, bestelerle analım istedik.. Görüldüğü kadarıyla, koalisyonun tarafları, henüz “Fasıl” korosuna geçemediler. Her biri, kendi solo şarkılarına ses düzeni getirmekle meşguller.
Hamiyet Yüceses’i bilirsiniz. İlahi bir ses.. Sahnelerdeki varlığı, onu efsaneleştirmiştir. Hamiyet”in dillerden düşmeyen:
“Bakmıyor Çeşm-i Siyah” ve “Her yerde Karanlık” şarkıları..” Onu, ölümsüz kılmıştır.
Tarihi musikimizde önemli bir yeri bulunan Dede Efendi”nin:
“Gitti de gelmeyiverdi..” şarkısı, sanki koalisyonlar için bestelenmiş gibi bir anlam yüklü.. Koalisyonların ucu kaçırıldığı vakit, Dede Efendi’nin şarkısına döner.. Gitti de Gelmeyiverir..
Ses san”atçılarını şöhrete kavuşturan arşiv kayıtlarındaki şarkı ve türkülerin listesi pek kabarıktır. Şarkıların çoğunluğu “Stres dağıtmak” amacıyla bestelenmiştir. Unutulmaz bestelerden “Geçti Sevdalarla Ömrüm..”, “Dalgalandım da duruldum..”, “Bilmem ki Nedendir, Sen Bana Hor Bakıyorsun..”, “Yemin Ettim Bir Kere..”, “Bir Zamanlar Maziye Bak.. “, “Açık Bırak Pencereni..” şarkılarının hangi anlamı taşıdığını, biraz dikkat sahibi olanlar hemen kavrayabilirler..
Büyük bestekar Saadettin Kaynak’ın,
“Kara Bulutları Kaldır Aradan..” şarkısında ki bu benzerlikler, araştırıldığında hemen bulunabilir. Söz yazarı, nezaket icabı, “Kara Kedi” dememiş ise “Kara Bulut” tanımını usule uygun görmüştür.
Şimdiler de şarkıları, koalisyoncular söylüyor..
Oysa, şarkılar, koalisyoncuları tarif ediyor.
Müzeyyen Senar’ın,
“KEKLİK..” şarkısı, her söylendiğinde hislerimizi doruğa taşır..
Açıkça belirtmekte yarar vardır.. Avcılar arasında da bir nev”i koalisyon yaşanır. Özellikle, keklik avında birliktelik şarttır.
Keklik seke seke yürüyüşüyle tanınan bir türdür. Sarp alanlarda edalı yürüyüşüyle bir görünür, bir kaybolur. Bu nedenle keklik meraklısı avcılar, hedefi barajlamak için aralarında “Keklik Koalisyonu” oluştururlar..
Kınalı keklik çalımlıdır. Kayalıklarda görüntü verdikçe avcılar, onu “Çantalarında Görme” hayaliyle yanıp tutuşuyorlar.. Ancak, avlanma alanında kurdukları koalisyonun ayarını tutamayarak, kendilerine göre hedef belirlerler.. Kekliğin cazibe alanında “ıska” atışlarla dalgalanıp dururlar..
Neyse, bir fıkraya geçelim.
Adamın biri, eczaneden uyku ilacı satın alıyordu.
Eczacı:
“Bu haplar size 45 gün yeter, dedi. Adam eczacıya hayretle baktı:
“Laf aramızda, dedi. Benim bu kadar uzun uyumaya niyetim yok..”