SELAMİ TURGUT GENÇ

SELAMİ TURGUT GENÇ

İŞİN İÇYÜZÜ /TIP BAYRAMININ ARKASINDAKİ GERÇEKLER…

Sağılık konularında aktif çalışanlar, 14 Mart Tıp Bayramını buruk duygular içinde kutladılar. Yüzler gülmedi. Gösteriler yapıldı. Şikayetler yürüyüşlerle dile getirildi.

Hastanelerin ticarethaneye dönüştürüldüğü, hekimlerin ve sağlık çalışanların güç  koşullarda hizmet verdiği bir dönemde,  istekler, beklentiler belliydi..

Sağlık alanında reformlar.

Kutsal bir mesleğe hizmet veren hekimlerimiz, tedavi merkezlerinde hastaların yoğun taleplerini karşılamıyor, üstelik, hakaret derecesinde saldırılara maruz kalıyorlar..

Doktorluk riskli bir mesleğe dönüşmüş görünüyor. Üstelik, hekimlerin reçetelerine yazdığı ilaçların pey çoğu bulunamıyor. Ameliyathanelerde dar kapasitelerde çalışılıyor. Yığınla sorun, yığınla dert.. Doktorların kadro ve maaş yetersizlikleri de ayrı bir problemdir..

Bütün hastalıklarda, hastalara şifa dağıtan hekim elleri; 14 Mart Tıp Bayramı Kutlamalarında, bir alkış aracı olmadı.. Gene de umutlarını söndürmemek için bayram etkinliklerine katılanlar oldu..

Mevlana bir insanlık “sevgisi” ortaya koymuştur. Doktorlarımız daima böyle bir sevgi yumağı içinde, sağlıklı yaşamın mimarları olmuştur.

Sağlık Bakanı Müezzioğlu, doktorların Bayramı günü yaptığı  konuşmada ücret, mesai ve beklemede olan diğer sağlık sorunlarını iyileştirici çareler alındığına dair ferahlatıcı konuşmalar yapmıştır.

Gerçi hastane kapılarında, sıra beklemelerinde, yeni yeni düzen arayışlarına, devam  edilmektedir. Hastalar, doktor kapısında muayene çilesi çekmeden şifa beklentilerinin çaresine kavuşsunlar.

Beklenen de, özlenen de bunlardır.

DOKTOR ÜZERİNE FIKRALAR

Adam, gururla arkadaşına oğlunun durumunu anlattı:

  • Oğlum, halen Tıp Fakültesinde..
  • Sahi mi, hangi alanda ihtisas yapıyor?..
  • Oğlum değil, doktorlar oğlum üzerinde araştırma yapıp, ihtisas sahibi olmaya çalışıyorlar..

ORASI KUMBARA MI ?

Adam, acele ile operatör doktorun muayenehanesine daldı, ve :

-Aman doktorcuğum midemi hemen ameliyat etmelisiniz.

- Neyiniz var ki? diye sordu. Adam:

- İçinde babamdan kalma altınlar var, diyince, doktor başını sallayarak:

- orası kumbara mı? Ne zaman oldu bu iş?.. diye sordu.

Adam boynunu bükerek:

  • Çok yıllar önce.. diyince doktor bozuk bir sesle:
  • -Niye daha önce gelmediniz? Dedi. Adam yine boynunu büktü ve şu cevabı verdi:
  • - O zaman zengindim. Ama şimdi iflas etmiş durumdayım..
<