Trafikte insanları kaza yapmaktan caydıracak önlemlerin en etkilisi şöyle düşünülmelidir:
“Trafikte hata yaparsam, hayatım biter..
Teknik ve fiziksel önlemlerle trafik kazalarının önlenebileceğini zannedenler, büyük yanılgı içinde kalırlar.
Trafiğin temelinde sürücü psikolojisinin yattığı bilinmelidir.
Hız, insan psikolojisine bağlı bir duygudur. Araçları solama duygusu ise sabırsızlığın ölçüsüdür. Trafikte hata yapma riski olan insanların arkasına bir gizli göz taksanız bile insanların egosunu değiştiremezsiniz. Eğitim projesinden geçenlere bakınız. Her gün, her yerde bir trafik olayının içinde bulursunuz. Çünkü bencillik duyguları onlara, eğitimle aldıkları trafik kurallarını unutturmuştur.
Bu bakımdan karayollarımız, her gün insanlarımızı ölüme götürüyor.
Uzun yollarda gaz pedalına basma tekniğine uymayanlar, kazalara neden olmaktadırlar.
Trafik ekipleri, araç sürücülerine, hız, emniyet kemeri, alkol ve benzeri konularda, uyarıcı bilgilerin bulunduğu broşürleri sık sık dağıtıyorlar.. Fakat, bu broşürlerden bilgi edinen kaç sürücü gösterebilirsiniz?
Yolların ustası yoktur, kuralı vardır.
Bu cümleyi herkes, ortak aklına, bilinçli olarak yerleştirse, yüreklerimiz yol acılarıyla kavrulmaz. Araç kullanan sürücüyü, bencil duygularının kazalara sürüklediği unutulmamalıdır.
Son araştırmalardan öğreniyoruz.
Kadınlar kredi kartlarını alışverişte, erkekler ise trafik cezası ödemelerinde kullanıyormuş. Trafiğin iyileştirmeyi düşünenler “emeklerinizi boşa gitmesin” demekten başka çare kalmıyor..
Kredi kartlarıyla “trafik cezası ödemeyi” alışkanlık haline getiren bir toplumda, bataklığın tam orta yerinde saplı kaldığımızı görelim.
“Cezayı öderiz.. Kuralları çiğneriz..” mantığının geçerli sayıldığı bir trafik yaşamının seline kapılmış gidiyoruz..
Hadi “ömrünüze bereket” yerine, “kesenize bereket” diyelim. Ve trafik kazalarına karşı yollarda sizi kurtaracak bir “Kredi kartı hesabınızın” olmayacağını hatırlatalım..
İnsanlar balık gibidir. Balık sudan çıkınca, insan insanlığından çıkınca ölür..
DAHA HIZLI SÜR..
Trafik ekipleri, aşırı hızla giden bir otomobili durdurdu.
Polis: “Hız limitini aştınız. Size ceza yazacağım” dedi.
Şoförün yanında oturan kadın, birden polislere dönerek bağırdı:
“En ağır cezayı yazın, memur beyler.. Deminden beri yavaş git dediğim halde beni dinlemedi.. Şimdi, ağır cezayı hak etti.”
Ceza makbuzunu yazan polis, hayretle başını kaldırıp kadına baktı. Sonra şoföre dönerek sordu:
“Karınız mı?”
Direksiyondaki adam dişlerini gıcırdatarak söylendi:
“Evet , karım!..”
Polis, acıyan gözlerle adama baktı. Makbuz koçanını cebine koydu. Eğilerek adamın kulağına fısıldadı:
“Sür Beyefendi.. İstediğin kadar hızlı sür..”