İŞİN İÇYÜZÜ/Esnafla bütünleşen mahalle kültürü, korunarak kentsel dönüşüm projeleri nasıl uygulanabilir ?
Toplumsal değişim sürecinde esnaf kesiminin, hem sıkıntılı hem de güvensizlik ortamı içinde bulundukları açıkça bilinmektedir.
Çünkü, esnaf kesiminin tarihsel oluşumunun ekonomik yapısı kabul değiştirmek üzeredir. Sosyolojik bir evrimin sonuçları, kentsel dönüşüm projeleriyle esnafın yaşam alanlarını daraltmaktadır.
KENSEL YAŞAM VE ESNAF
Köy yaşantısından kentsel yaşama geçiş süresi, bu kesimin büyüme, gelişme, kalkınma safhalarıdır ki, yüz yılları değil, hatta binlerce yılları kapsar.
Tabi bu süreç sürürken esnafı “Mahalle Kültürünün” oluşmasına da yardımcı olmuştur.
Bununla beraber esnaf mahallede defter tutan, borç veren, banka gibi kredi açan mini kurumlar haline dönüşmüştür.
Artık mahallede esnaf yoksul, aciz, fakir ve fukara kesimine yardım eden, yardım sandığı gibi çalışan bir kimliğe bürünmüştür, gene mahallede esnaf kim kimin çocuğu, kim kimin karısı, kocası, kim kiminle barışık veya kavgalı hepsini bilendir.
Esnaf mahalle kültürü içerisinde o kadar etkin bir yapıdadır ki, mahalle namusu diye bilinen kavramın oluşumunda onun semtte ki doğru düzgün, hak gözeterek yarattığı saygınlığın ölçüsü büyüktür.
İşte, ne yazık ki çağımızın bilimsel, teknolojik gelişmişliğinin zorlayarak yarattığı modern kentler, bu mahalle kültürünü silindir gibi ezmiş, çiğnemiş, neredeyse yok etmiştir.
Bu kültürü mümkün olduğu kadar koruyarak kentsel gelişmişliği sağlamak için fikir adamları yeterince yardımcı olmamışlardır.
ÜNİVERSİTELERİ
BEKLEYEN GÖREV
TESK verilerine göre Türkiye’de 1 milyon 572 bin 344 esnaf bulunuyor.
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye’nin en gözde mesleğinin Bakkallık olduğunu söylüyor.
TESK kaynaklarınca yaptırılan araştırmalar sonucunda halkın en çok bakkallık, bayilik ve büfecilik mesleklerine itibar ettikleri anlaşılmıştır.
Demek oluyor ki, kökü asırlara dayanan bu meslek türleri hala canlılıklarını koruyor. Piyasadaki sıkıntıları büyük olsa da , “torba yasa”dan çıkan son ekonomik kararlarına “şifa getireceğine” inanılıyor.
Esnafın mahalle kültürü, kentsel yıkıma uğramaması için üniversitelerimizin kürsülerinde yönlendirici fikirler üretilmelidir.
Sağlam kafa, sağlam bedende bulunur, sözünü şöyle çevirelim:
Esnaf sağlıklıysa, ekonomi sağlamdır.