İslam'a taş attırmak
‘Benim kanaatim, hatıralarım, yaşadıklarım, tecrübelerime göre anlatıyorum’ diyerek hatırladıklarını anlatmaya devam ediyor gazeteci Abdullah Işıklar.
Çok komünist arkadaşım var benim.Talebe iken vardı. Şimdi de var. Bunların adalet duygusu çok yoğundu. Fakat bizler İslam’daki adalet meselesini bunlara anlatmamışız. İslam’ı şahsi hatalarımızla kötü tanıtmışız. Bu adamlar İslam’ bilmedikleri için o yoğun adalet duygularıyla karşı tarafın tuzağına düşmüş oluyorlar. Bütün mesele burada. Onların yoğun adalet duygularını tatmin edecek İslam kaidelerini anlattığın zaman seni öyle bir kucaklıyorlar ki tarife sığmaz. İmanı kuvvetleniyor, yeniden iman sahibi oluyor. Zekeat ve sadaka.
Xxxx
Birbirini sevmedikçe takva sahibi olamazsın. Vereceksin. Kendi ihtiyacından fazlasını vereceksin. Vermezsen takva sahibi olamazsın. Bu sadece İslam’da var. Rus komünizminde de Çin komünizminde de bu yoktur. Hazreti Ömer Halife. Devlet Başkanı. Hutbe okurken ganimetten alınan kumaştan uzun boyuna göre bir ceket yaptırmış. Cemaatten biri kılıcını çekip soruyor. Ganimetten alınan kumaş bir cekete yetmiyordu. Sen nasıl ceket yaptırdın diye. Hazreti Ömer o Müslümanı azarlamıyor, kara listeye almıyor. Sonra işinden-aşından etmiyor. Aile bireylerinin ekmeğiyle oynamıyor. Cemaat içindeki oğlu Abdullah’a sesleniyor. Anlat oğlum diyor. Abdullah ganimetten kendine düşen payı babasına verdiğini, o ceketin öyle dikilebildiğini söylüyor. Mesele bitiyor. Ben sana sorarım diyerek kin tutulmuyor.
Xxxx
Şimdi Müslümanların bir eli yağda, bir eli balda. Alayiş, nümayiş, alkış, yüze karşı övgü her tarafı sarmış. Yine de her şey bana, her şey bana diyor insanımız. Bu haller İslam’a taş attırıyor. İslam’a leke getirmek büyük vebaldir.
Xxxx
Eminönü Halk Evi’nde Hamdullah Suphi Tanrıöver bir konferans veriyor. Biz de dinlemek için oradaydık.Orada dedi ki;ya bu yabancı kelimeleri kullanmak ayıptır. Ogelman soyadından bahsetti. Ne demek Ogelman, buna benzer başka kelimeler de sıralayarak bunların Türkçe’ye yakışmadığını anlattı. 1948-50 diyelim o tarihe. Şimdi Beşiktaş çarşısında Türkçe kaç kelime var sayabiliriz. Bütün işyerleri adlarını yabancılardan almışlar.
İşlerimizi yarım yapıyoruz. Bütün aksaklıklar da o yüzden oluşuyor.
Xxxx
Bu sözü Muhammed Hamidullah efendiden çok kere duymuştum. Demokrasi bozuk bir nizam. Bunu budamak lazım.
Demirci Süleyman Efendi
Örs demiri var ya köşgerlerin örs demiri. Takır takır çekiçle vuruyor. Arkadaşı yanına gitmiş onu seyrediyor. Ezan vakti gelince adam örs demirin üzerine basarak, yükseğe çıkmış olarak ezan okuyor. Allahü Ekber derken örs demiri yere batmaya başlamış. Ezan bitmiş örs demiri tamamen toprağın içinde. Arkadaşı demiş ki ne kadar ihlaslı okudun. Maşallah. Ezanı okuyan demiş ki seyreden olmasaydı, ihlas bozulmasaydı ben de toprağa girerdim.
Xxxx
Abdullah buna inandın mı demeyin. Ben bu adamların çocuklarını tanıdım.
Hazreti Ali’nin gazvede vücuduna saplanmış ok çıkarılmalı. Ama ok çıkarken yırtarak çıkacak. Canı yanacak. Tabibe diyor ki hazreti Ali, namaza durayım da öyle çekin diyor. Namaz, aşık olunan mutlak maşukun huzuruna durmak. Duyulacak acıya ancak öyle dayanacağını düşünüyor. Olmalı.
İnsanı, karşı cinsten birini sevmenin maksadı Allah’ı sevmeye basamak yapmaktır. Mecazi aşkı İlahi aşka, hakiki aşka çevirebilene helal olsun. Bu köprüden geçerek hakiki aşka ulaşacaksın.
Buradan şuraya gelelim.Karacaoğlan’ın bir sözü var. Bir söyledim bin anla.
