MUAMMER OYTAN

MUAMMER OYTAN

İSLÂMDA AHLÂK ANLAYIŞI (1)

İslâm, çağlar üstü ve evrensel boyutta bir ahlâk anlayışına sahiptir.Ahlâk bir yaşam halidir. İslâm ahlâkı, Kur’ân ahlakıdır; Kur’ân-ı Kerim buyruklarına uygun yaşayıştır.  İslâm ahlâkının en üst düzey örneğini Hz. Muhammed (s.a.s.) temsil eder. Kur’ân-ı Kerim, O’nun yüksek bir ahlâka sahip olduğunu bildirir. Hayatı boyunca doğruluğun, dürüstlüğün, sevgi ve şefkâtın timsali olmuştur. Henüz Peygamber olmadan önceki hayatında da toplumda “doğru ve emîn!”  olarak tanınırdı.

İslâmın, diğer dinlerden en önemli farklarından birisi, asli günah öğretisiyle insanı doğuştan günahkâr kabul eden dinsel geleneklerden ayrılmasıdır: İslâma göre Allah insanı en güzel surette fıtrat üzere yaratmıştır; yani insanın doğasında saflık, temizlik ve masumiyet bulunmaktadır. İnsan; ilerleyen yaşamında iyi ile kötü, güzel ile çirkin, doğru ile yanlış, sevap ile günah, iyilik ile kötülük v.b. arasında seçimini yaparak kendi temayüllerinin, eğitiminin veya çevrenin etkisi ile iradesini şu veya bu yönde kullanacak, tercihlerine göre ahlaklı-iyi bir fert veya kötü-ahlâksız bir kişi olacaktır!

İslâmî inanışa göre bütün insanlar birbirine denktir, etnik aidiyete, cinsiyete, zenginliğe, fakirliğe, ırkına, rengine veya benzeri durumlarına göre kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur; insanların üstünlüğünü veya seçilmişliğini, yüksek ahlâkî değerleri, erdemleri ve takvası teşkil eder! Takva, Allah’ın emir ve yasaklarına uyma konusunda gösterilen içtenliği ve bağlılığı ifade eder. İnsanlar arasındaki üstünlüğün ölçütü işte takva derecesidir!( Yaşayan Dünya Dinleri, s.70)

Güzel ahlâk, insanlığın erişebileceği bir hedef, bir gayedir. Bu gayeye vâsıl olamayanlar için insaniyeti ve islâmiyeti anlamak zordur.

İslâmiyet ahlâk ilkeleri üzerine dayalı bir dindir (Hacı Ahmet Kayhan, İrfan Okulunda Oku. s.244). Ar, hayâ, edep; terbiye, utanma duygusu İslâmın ruhudur! Kur’ân-ı Kerim, bize baştan başa ahlâktan, hayâdan, edepten bahseder; Resulullah (s.a.s) da “İslâm güzel ahlâktır !”(Kenzül-Ümmâl, 3/17,H.No:5225) ve “İçinizde, en çok sevdiklerim ve kıyamet gününde bana en yakın olanlarınız, ahlâkı en güzel olanlarınızdır.(Tirmizi) buyurmuştur.

İslâmiyetin dayandığı ahlâk ilkelerini-düsturlarını birkaç grupta             toplayabiliriz:

1-   Birinci düstur, insanın her türlü tutum ve davranışında, iş ve işlemlerinde amacın Allah’ın rızasını kazanmak olmalıdır. Allah’ın rızasını kazanmak, insan için en son mertebedir, her şeyin üstündedir, her şeyden büyüktür. İnsanın, bir eğitim yeri olan bu dünyada bu saadete erişmesi gereklidir.

2-   İkinci düstur, insanın niyeti iyi olmalı, halis olmalıdır. İnsan, ameli az da olsa niyetini yükseltmelidir, ulvîleştirmelidir. Niyeti halis olan kişiye, Yüce Rabbimiz,  o işi yapmışcasına sevap ihsan eder. Ne tekim, Resulullah(s.a.s.) “Müminin niyeti amelinden hayırlıdır!”( Enes bin Malik; Behakîbuyurmuştur.

3-  Üçüncü düstur da, kendin için arzu ettiğini başkaları için de arzu etmen; kendin için arzu etmediğin şeyi başkaları için de arzu etmemendir.

Gelecek Cuma sohbetinde Hz. peygamber Efendimizin ahlâkından bahsedeceğiz.

SAKIN HA DOSTUM !

Râbbe iyi bir kul olmak istersen eğer,

Sakın, nefsine yüz verip azdırma dostum,

İyi bir kul olmak inan, Cihana değer,

Sakın, sol meleğe günah yazdırma dostum!

 

Bu âlemde şeytanın dümeni pek fazla,

Nefsin kaptırırsan asla yetinmez azla,

Yaşarsın dünyevî boş zevk - sefâ ve hazla,

Sakın hâa ahlâkını hiç bozdurma dostum !

 

Hayatta daima insaflı ol, dürüst ol,

İnsan-ı kâmil, yardımsever olarak kal,

İnsanı budur, Râbbe götüren doğru yol,

Sakın mezarın namerde kazdırma dostum !

                             

Zararın neresinden dönersen o kârdır,

Yanlış yolda ısrar edersen sonu Nâr’dır,

Her müminin Râbbine sitemleri vardır,

Sakın bu sırları ele sezdirme dostum !

 

Gafil ihtirasla başına dertler alır,

Bilmez ki, dünya malı dünyada kalır,

Akıllı kişi her zaman “veren el ”  olur,

Sakın, akılsız kafayı gezdirme dostum!

                             

OYTAN Muammer hemen silkin kendine gel,

Yakandadır daima gizli ve güçlü bir el,

Râb emirlerine uy, ölmeden önce öl,

Sakın, vicdanı nefsine ezdirme dostum!

 

<