ASIM ÇALIK

ASIM ÇALIK

İSMAİL HOCNIN CESARETİ

İSMAİL HOCNIN CESARETİ

Fenerbahçe geçmiş maçları gibi oynuyorsada, takımda bir şeyler eksik gibiydi. Topa hakimdi, oyunun patronuydu, sürekli gol arıyordu ama final vuruşlarında son derece başarısızlardı.

Cılız vuruşlar, isabetsiz şutlar, ıskalar, isabetsiz kafalarla ya maçı çantada keklik görmüşlerdi ya da takım olarak yorgunluk vardı. Dzeko'ysa daha bir yorgun gözüküyordu arkadaşlarına göre. Ceza alanı içinde çok ağır hareket etmesi, gol vuruşu yapabileceği bir pozisyonu ıskalaması, yakın mesafeden karambolde çerçeveyi bulamaması, Bosnalı milli oyuncunun yorgunluğunu gözler önüne serdi.

Kurt hoca Sumudika genellikle 5-3-2 sistemini tercih ederken, Fener'e karşı 5-4-1 ile hem defansını hem de orta alanını kalabalık tutturdu futbolcularına. Bu sayede rakiplerine ne boş alan bıraktılar, ne de şut imkanı verdiler.Gaziantepspor’un defansı ve orta alanı kalabalıktı ama gol umutlarını ilk yarıda hiç canlı tutamamış, ikinci yarı için de pek skor yapacak görüntü ortaya koyamamıştı.

ATANI VAR TUTANI VAR

Tadic'in penaltı atışlarındaki güven vermeyen koşusu, vuruşlarındaki zayıflık ve kaçırdığı dördüncü penaltıdan sonra iki hafta önceki yazımda bu takımın penaltıcısının ya Dzeko olması gerektiğini ya da penaltıyı kim yaptırıyorsa, penaltıyı o oyuncunun atması gerektiğini yazmıştım. Ne üzücü ki Edin penaltıyı atamadı ve takımını resmen depresyona soktu kalan dakikalarda. Bakalım İsmail hoca bu dakikadan sonra penaltılarını kime attıracak?

İlk yarıdaki yaşananların benzerini yaşadı sarı lacivertliler oyunun ikinci perdesinde. İrfan'ın golüne kadar Dzeko, Batshuayi ve Szymanski elverişli pozisyonları bir türlü değerlendiremediler.

İsmail Kartal'a da bir parantaz açmalıyım. İkinci devrede kazanmak adına risk aldı ki maçı kazanamasaydı veya kaybetseydi bile yaptığı taktiksel değişiklikler kesinlikle doğruydu. Cesaretle çift forvete dönüp orta sahayı Fred - Syzmanski ikilisine emanet etti. Bence hocanın tek eksiği King'i oyuna geç almasıydı.

Gecenin Notu: Geçenlerde bir TV programında Fenerbahçe'nin eski kalecilerinden efsane Yaşar Duran'ı dinledim. Telefonla bağlanmıştı programa. Yaşar hoca, Livakovic'in iyi kaleci olduğunu ancak geldiğinden beri takımına tek başına üç puan kazandıramadığından bahsetmişti. Haklıydı. Fakat Livakovic, Fenerbahçe'ye geldiğinden beri nihayet ilk defa bir maça imzasını koydu. Draguş’un vurduğu şutu çıkarıp takımını ayakta tuttu. Kahveci ile birlikte takımına üç puanı getiren oyuncu oldu.

<