İSTANBUL SÖZLEŞMESİ VE SÖZLEŞME ŞARTLARININ YERİNE GETİRİLMESİ... (3)

Sözleşmenin koruma ve destek bölümü mağdurların yaşadığı menfi durumların yinelenmemesi için alınacak önlemlere ve yaşanan mağduriyetler sonrasındaki destek hizmetlerinin gerekliliğine vurgu yapmaktadır. Şiddet mağdurlarının korunması ve destek alabilmesi hususunda alınacak yasal tedbirler sözleşmenin IV. Bölümünde belirlenmiştir. Sözleşmede çerçevesi çizilen şiddete karşı taraf devletler mağdur ve tanıkları koruyup desteklemeliyken bu çerçevede yargısal birimler, savcılar, kolluk kuvvetleri, yerel yönetimler (valilik vb.) gibi devlet kurumlarıyla beraber STK ve ilgili diğer kuruluşlarla etkin ve etkili bir işbirliği tesis edilmelidir. Koruma ve destek safhasında mağdurlar için temel insan hak ve özgürlükleri ile emniyetine odaklanılmalıdır. Sözleşmenin bu bölümünde şiddet mağduru kadınların desteklenmesi ve ekonomik bağımsızlıklarının amaçlanması maddesi de bulunmaktadır. Taraf devletler mağdurlara yasal hakları ve alabilecekleri destek hizmetleri hakkında bilgilendirme yapmalıdır, bu "zamanında" yapılmalıyken aynı zamanda anlaşılabilir dille yeterli seviyede olması beklenmektedir. Sözleşmede mağdurların alabilecekleri destek hizmetleri hakkında örnekler de sunulmaktadır. Bu çerçevede mağdurlara gerektiğinde yasal ve psikolojik danışmanlık (uzman desteği), ekonomik yardım, barınacak yer sağlama, sağlık hizmeti, eğitim, öğretim ve istihdam sağlanması gerektiği belirtilmektedir. 23. Madde mağdurlardan kadın ve çocuklara uygun ve korunaklı Kadın sığınma evlerinin olması gerektiğini ve mağdurların kolayca bu hizmetlerden yararlanabilmelerine vurgu yapılmaktadır. Bir sonraki madde ise şiddet mağdurlarının kesintisiz destek alabilecekleri telefon yardım hatları tavsiyesi bulunmaktadır.

Cinsel şiddet mağdurları için koruma ve destek hizmeti sağlama yükümlülüğü taraf devletlerce yerine getirilmelidir. Cinsel şiddet mağdurlarına tıbbi ve adli tıp muayenesi yapmak, yaşanan travma için destek ve danışmanlık hizmetleri tesis etmek ve tecavüz mağdurları için kolayca erişilebilen kriz merkezlerinin oluşturulması taraf devletlerden alması beklenen yasal tedbirler olarak sıralanmaktadır (Madde 25). Keza, türü fark etmeksizin çerçevesi çizilen şiddetin ve yaşanabilecek olası mağduriyetlerin (potansiyel mağduriyetler) yetkili kurumlara iletilmesini teşvik etmek ve buna uygun bir ortam sağlamak da sözleşmenin gerektirdiği yasal tedbirler arasındadır. Yani şiddet mağdurları ile kendisini tehdit altında hissedenlerin durumlarını yetkili kurumlara bildirmesi teşvik edilmektedir. Ayrıca "Önleme" kısmında belirtilen uzman kadroların oluşturulmasını müteakip, bu kadrolardan "böyle bir şiddet eyleminin gerçekleştirildiğini ve müteakip ciddi şiddet eylemlerinin gerçekleştirilebileceği" şeklindeki değerlendirmelerinin yetkili üst kurumlara bildirilmesinin önünde de herhangi bir engel olmamalıdır. Bu değerlendirmelerin yaşanan mağduriyetler ve olası mağduriyetlerin engellenmesi hususundaki önemine de 28. Maddede değinilmektedir. Şiddetin çocuk tanıkları için alınması gereken yasal tedbirler ve uygulanması gereken destek hizmetleri 26. Maddede ayıca ele alınmaktadır.

Sözleşmede belirlenen esaslara ilişkin hukuki yol ve tedbirler V. Bölüm'de belirtilmiştir. Bu kapsamda taraf devletler mağdurun saldırgana karşı her türlü hukuki desteği alabilmesine olanak sağlamalıdır. Bu izlencede uluslararası hukukun genel ilkeleri referans alınmalıdır. 

(Devam edecek)

<