RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

İstemek büyük dert

İstemek içimizdeki bir duygu. Hayatın devamı için gereken bir duygu. Hayatı, yaşamayı istemek gerek en başta. İstenmeden yaşanan hayatlar mutsuz hayatlardır. Çok sayıda insan var elbette yaşamayı istemeyen. Hayatının bir yerinde, zorlukların, güçlüklerin, olumsuz sonuçların bir araya toplandığı zaman dilimleri vardır. İşte o vakitler yaşamayı istemediği zamanlardır insanın. Ama bir zorluk var ki yaşamayı istemediği anda, hayatı sona ermez kişinin. İstemeden yaşanan o dönemler mutsuz olunan dönemlerdir. İstemeden yapılmak zorunda kalınan işler, istemeden sabahlara uyanmak, gecelere yatmak mutsuzluk kaynağıdır ama isteyerek de mutsuz olunur. İstediği için de mutsuz olur insan. İstediği ve ulaşamadığı, elde edemediği, olumsuzluklarla karşılaştığı anlarda da insan mutsuz olur. Demek oluyor ki istediği için olduğu kadar istemediği için de insan mutsuzluk yaşar.

Xxxx

Kimi insanların hep yüzleri güler, tebessümleri hiç eksik olmaz. Gıpta edersiniz. Yüzleri hep ışıl ışıldır ve görene mutluluk verir. Herkes onlarla arkadaş olmayı ister. Toplum içinde başarılı ilişkiler geliştirirler.
Halkımız bu durumu ticari hayatta başarı sebebi olarak gösteren söylemler geliştirmişlerdir. Yüzü asık olduğu halde bal satan adam iflas ederken, yüzü gülen  ama sirke satan adamın çok para kazanarak zengin olduğu anlatılır. Deyimlerimiz vardır. Suratı, yüzü, siması, sıfatı mahkeme duvarı gibi denilmiş. ‘Hayrola, yüzün teah satıyor’ diye asık suratın sebebini sormuş vatandaşımız.

Xxxx

Fakat Hazreti Peygamberin, ‘Benim bildiklerimi bilseniz, az güler çok ağlardınız’ sözü var. Halife Ömer’in -Allah ondan razı olsun- çok gülen bir gence, ‘hayır ola cennetle mi müjdelendin?’ diye sorduğu anlatılır.
Vakar tavsiye edenler başka, güler yüz tavsiye edenler başka söylemler geliştirmişlerdir. Mü’min’in güler yüzlü olması da tavsiyeler arasındadır. Din ve ahlak kaideleri ılımlılığı esas alır. 
Hayat ise vakar yerine hafifliği tavsiye eder. Hayatta hafiflikler herkesin daha çok hoşuna gidiyor. Kızlar, yakışıklı erkekten daha fazla kendilerini eğlendiren, neşeli, şen, çok da ahlaklı ve ahlakçı olmayan genç erkeklerden hoşlanır. Belki de hayatın bu aşırılıklarını törpülemek için din ve ahlak biraz ciddiyet davet eder insanları.

Xxxx

İstemek insanı hayata bağlar, başarıya taşır. Hiçbir iş isteksizce yapılarak başarılara imza atılamaz. Hayatın her alanında istemediği halleri yaşayanlar hep vardır. Üniversite sınavları ve tercih tarzları yüzünden istemediği bölümlerde okuyan öğrenci sayısı büyük çoğunluktur. Devlet memurluğu sınavı da bu sonucu artırmaktadır. İstemediği, ama bir iş olsun diye başlanan meslekler var. İnsanın fıtratında bir haslet, hasiyet, hususiyet, özellik var. Başında istenmeyen hal sonradan kanıksanabilir, sevilebilir. İstemek ve o isteğe ulaşmak insanı mutlu ettiği gibi, istememek de başarısızlığı ortadan kaldıracağı için insanı mutlu edebiliyor.

Xxxx

Neyi isteyip-neyi istemediğimizi bilmek bambaşka bir ayıklık ve aydınlık. Daha önemlisi neyi isteyip-neyi istemekten uzak durmamız gerektiğini bilmek ise tam bir aydınlıktır.
Fakat insan karmaşa içindedir. Akıl başka, duygu başka, kalp başka, gönül başka, yürek başka, nefis başka istemeler peşinde olabiliyor. İşte o zaman işler kördüğüme dönüşüyor.
İstenmeyen, beğenilmeyen bir var olan, bakıyorsunuz sevilebiliyor. Sevmenin sebebi çok karmaşıktır. Akıl beğenmiyor duygu beğeniyor. Gönül istiyor, şartlar istemiyor. Hayatın zorluğu, çilesi burada toplanıyor. En kötüsü de insan istediğini bazan ölümüne istiyorken, aynı şeyi bir başka zaman hiç mi hiç istemiyor. Sonra tekrar istiyor. Gelgitler insanı kasıp kavururken, o istenen de aynı gelgitleri yaşayabiliyor ve asla sizin gelinizle onun geli, veya sizin gitinizle onun giti uygun adım denk gelmiyor. O zaman gerilim ortamı oluşuyor ve gerilimden beslenen bir istemek-istememek ile hayat çekilmez oluyor.

Xxxx

İstemek güzel ve gereklidir. Ama bazan da istememek güzel ve gereklidir.

<