NURAY ÇAĞLAR

NURAY ÇAĞLAR

İsveç’te tecavüz meselesi

Biz kendimizi suçlamayı pek severiz…

Hatta suçlarken genel olarak dozunu da fena kaçırır kendi insanımızı pek horlarız..

Bireysel bir suçu hemen genelleştirir Aristo mantığını hemen yapıştırıveririz.

Bizde cinsel suç fazladır..

Ama savunma mekanizmaları da çoktan hazırdır: Bastırılmış duyguların dışa yansıması ve suça dönüşmesi

Sonrada belirtiriz Türkiye’deki her erkek bir tecavüzcü olmaya adaydır..

Oysa dünya bir soruya cevap arıyor.

Her türlü seksin hem de en aşırısından serbest olduğu İsveç’te tecavüz oranları neden yüksek?

İşte bu konuda bir rapor hazırlandı.

Şimdi o rapora şöyle bir göz atalım;

 “İsveç Ulusal Suçları Önleme Konseyi (BRA), Avrupa'da nüfusuna oranla en fazla tecavüz vakalarının görüldüğü ülkelerden birinin neden İsveç olduğunu araştırdı. Araştırma sonrası yayımlanan rapor, tecavüz vakalarının farklı şekilde istatistiklere geçmesinin bu durumun nedenlerinden biri olabileceğine dikkat çekiyor.

Avrupa Birliği İstatistik Kurumu Eurostat verilerine göre 2013 ile 2017 yılları arasında Avrupa'da en çok tecavüz vakasının görüldüğü ülkeler arasında İsveç ve İngiltere bulunuyor.

Bu veriler İsveç'te yaşayan kadınların Avrupa'nın diğer ülkelerine oranla kendilerini daha güvensiz hissetmesine neden olabiliyor. BRA'ya göre, ülkelerin paylaştığı veriler aslında karşılaştırma yapmak için uygun değil.

Raporda İsveç'teki yüksek tecavüz oranlarının üç sebebi olabileceği belirtiliyor.

Bunlardan birincisi "tecavüz" suçunun tanımı. İsveç'te iki tarafın da razı olmadığı tüm cinsel ilişkiler ve cinsel şiddet olayları tecavüz kategorisinde sınıflandırılıyor.

BRA'ya göre 2016 yılındaki tüm tecavüz vakalarının yüzde 40'ı şiddet içermiyor. Örneğin İspanya'da 2020 yılına kadar şiddet içermeyen eylemler tecavüz olarak değerlendirilmiyordu.

İsveç ayrıca, tekrar eden cinsel tecavüz olaylarının her birini ayrı birer vaka olarak istatistiklere yansıtıyor. Örneğin Malmö kentinde 2019 yılında kaydedilen tecavüz vakalarının 140'ı aynı iki kişi arasındaki tek bir dosyada geçiyor.

Üçüncü bir etken de İsveç'te polise şikayet edilen tüm tecavüz vakalarının istatistiklere yansıtılması. Başka ülkelerde şikayetlerin istatistiklere yansıması için soruşturmanın tamamlanması ve bu yönde bir sonuca ulaşılması gerekebiliyor.”

Elbette her ülkenin kurumları kendi toplumunu aklamaya çalışacaktır.

Ancak istem dışı cinsel ilişki en doğal haliyle tecavüzdür.

Bunun şiddet içeren bir şekilde oluşması ise vahşet.

İsveç kurumlarının savunması devam ediyor.

Bu savunma sırasında Avrupalıların tüm kirli çamaşırları da ortaya dökülüyor.

İşte onlardan biri; araştırmacılar bu faktörlerin etkisini göstermek için Almanya'daki kanunlara göre tanımlandığı durumda İsveç'teki tecavüz vakalarının yüz bin kişi başına 64'ten 15'e düştüğünü gösterdi.

Bu sayı, Almanya'daki yüz bin kişi başına ortalama 10 tecavüz vakasının üstünde olsa da Avrupa ortalamasına yakın bulunuyor.

Çalışmayı yürütenler ayrıca kadınların da yaşadıkları tecavüz olaylarını bildirme konusunda ülkeden ülkeye değişiklik olabileceğine "adalete güven" etkisinin bu sayıları değiştirebileceğine dikkat çekiyor.

BRA, hazırladığı rapor sayesinde farklı ülkelerdeki istatistiklerin karşılaştırılırken değişik faktörlere dikkat edilmesi gerektiğine değiniyor.

Dikkat edilirse ne bastırmış alt duygular var..

Nede insanların ilkel dürtüleri…

Rapor bile kendi, toplumunu aklamak başka ülkeleri de  çamurlamak üzere hazırlanmış ..

Ama şu bir gerçek; Avrupa’da tecavüz dehşeti tüm hızıyla devam ediyor.

Hükümetin son açıklaması ise daha da ilginç.

Açıklamada deniyor ki; Göçmen sayıların yüksekliğinin bu artışla hiçbir ilgisi yok...

İçimizdeki İrlandalıların bilgisine sunulur…

<