MUAMMER OYTAN

MUAMMER OYTAN

İYİLİK YAPMAK; İYİLİĞİ EMREDİP KÖTÜLÜĞÜ MEN ETMEK.

İslâmın temel ilkelerinden birisi de toplumun ve kişilerin birbirine iyiliği ve
güzelliği tavsiye etmesidir. Kur’ân-ı Kerim’de, kurtuluşa erenlerin özelliği olarak,
Cenab-ı Allah, “Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. . İyiliği
emreder, kötülüğü men eder ve Allaha iman edersiniz..” (Âl-i İmran,3/110) ;
“Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk
bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır .”( Âl-i İmran,3/104) buyurmuştur.
Hz. Peygamber (s.a.s.) Efendimiz, “Hayra vesile olan, o hayrı işleyen kadar
sevap kazanır.” buyurmaktadır. Şu halde hayır işlemek kadar hayra vesile olmak,
hayrı teşvik etmek de önemli bir davranıştır.
Atalarımız, “ iyilik yap denize at, balık bilmezse Hâlık bilir ” diyerek daima iyilik
yapmamızı öğütlemişlerdir. Kişilere, yere, zamana göre değil, herkese, her yerde, her
zaman iyilik yapılması gerektiğini ifade etmişlerdir.
İyilik yapanların, salih ameller işleyenlerin mükâfatsız kalmayacağı
müjdelenmektedir: “…İyilik yapanları müjdele.”(Hacc,22/37) Hz. Peygamber
Efendimiz de: “ Su nasıl kirleri temizlerse, iyilikler de kötülükleri öyle temizler !”
(Ebû Mesher, Nushatu Ebî Mesher, 1410, s. 49) buyurmuştur.
Cenab-ı Allah tarafından; iyilik yapanlarla beraber olduğunu (Nahl,16/128);
insanın hayır işleyenlerin kurtuluşa erecaği (Hacc,22/77); artık inanıp salih
ameller işleyenlere bir bağışlama, güzel bir nimet (Cennet) var olduğu
(Hacc,22/50) buyrulmaktadır.
Çağımızda yaşam koşulları eskiye nazaran daha da ağırlaştı, ihtiyaçlar arttı,
gençlerin birbirlerinden gördükleri-etkilendikleri gereksinimler çoğaldı; köylerde
yaşayanlar gözlerini şehir hayatına dikip göç edip gecekondu hayatına başladı;
eğitimin değeri anlaşıldı, çocuklarını okutmak arzusu arttı; imkânlar kısıtlı. Bu
durumda iyilik yapmak son derecede geniş bir yelpaze halinde önümüzde duruyor.
Hayırsever insanlar, Cenab-ı Allah’ın; “…Haydi hep hayırlara koşun, yarışın…!” (
Bakara,2/148) , “…Öyle ise iyiliklerde yarışın…”(Maide,5/48), “İşte bunlar hayır
işlerine koşuşurlar ve o uğurda öne geçerler. ” (Müminin, 23/61) buyruklarına
uyarak, toplumun sosyal yapısının güçlenmesinde, sosyal barışın ve huzurun
sağlanmasında önemli rol oynamışlardır. Cuma günleri okunan hutbede söylenen şu
ayet Allah Tealâ’nın emrini açıkça bildirmektedir: “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik
yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da
yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor !”( Nahl, 16/90)
İyilik etmenin üç şıkkı vardır: 1-yapılan bir iyiliğe karşılık iyilik etmek; 2-Karşılık
beklemeden iyilik etmek; 3- Kötülük edene iyilik etmektir. En üst seviyedeki iyilik
üçüncü şıktaki iyiliktir. Bu sebeple halkımız arasında “ İyiliğe iyilik her kişinin kârıdır;
kötülüğe iyilik ise er kişinin kârıdır!” denilmiştir.
Yine Peygamberimiz(s.a.s.), “Kim iyiliği emreder ve kötülükten men ederse, o
yeryüzünde Allah’ın halifesi, Kitabının halifesi ve Resul’ünün halifesidir!”
buyurmuştur.(İ. GAZALİ, a.g.e.s.83)

YÖNELMEM GEREK
İstemem artık dünyayı,
Tanrıma yönelmem gerek.

2

Para-pul- makam-unvanı,
Tanrıma yönelmem gerek!
Bütün insanlar hür olsun,
Kalpleri umutla dolsun,
Günleri mutlu-hoş olsun,
Tanrıma yönelmem gerek!
Güllere bülbül yakışır,
Sular toprakta akışır,
Âşıklar içten bakışır,
Tanrıma yönelmem gerek!
Her müminin bir derdi var,
Herkeste feryat, ah-u zâr,
Göze alınamaz ol Nâr,
Tanrıma yönelmem gerek!
OYTAN Muammer ol önder,
Resûl’e salavât gönder,
Zemzemle aşk- ateş sönder,
Tanrıma yönelmem gerek!

<