İZMİR DEPREMİ...
30.10.2020 günü öğlen saatlerinde yaşanan İzmir depremi bizeler gösterdi ki hala akıllanmamışız. Gündüz saati olması nedeniyle yaşanan kayıplar Marmara depremine nazaran daha az sayıda oldu, lakin evde kalan çocuklar ya da yaşlılar için aramalar yapıldı. Bu depremle şunu gördük ki hala deprem hakkında hiçbir bilgimiz yok, deprem anında nereye nasıl saklanırız bilemiyoruz, saklanacak yer korunaklımı bilmiyoruz.
Deprem nedir: Deprem, yer sarsıntısı veya zelzele, yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarsması olayıdır. Sismik aktivite ile kastedilen meydana geldiği alandaki depremin frekansı, türü ve büyüklüğüdür.
Bu yüzyılda 99 depreminde Marmara bölgesi için söylenenlerin ve hiçbir doğruluğu ispatlanamayan sözlerin bir değişi de şimdilerde İzmir için yayılmaya çalışılıyor. Gavur İzmir bunu hak etmişti diyenler, depremi Allah’ın İzmir’e attığı tokat olarak yorumlayanlar ve daha niceleri geliyor kulağımıza.
Ne garip bir kısım insan oğlu, doğal afetleri bile toplumsal bir olaya çevirip o olay üzerinden sevinebiliyorlar. Ha 99 Marmara depremi, ha 2020 İzmir depremi bizim için acı aynı acı, yıkım aynı yıkım, tek değişik olan kişilerin farklı olması.
Mesela 80 yaşındaki bir teyze depremden evinden sağ çıkartılıyor ama gel gelelim ardından gelen tsunami’de boğularak can veriyor. Şimdi buna takdiri ilahi demeyelim de ne diyelim? Evet insanları yaptıkları binalar öldürüyor, yüce Allah’ın dediği oluyor her zaman olduğu gibi. Buna rağmen evleri sağlam olanlar o sarsıntılardan yara bile almadan kurtuluyor.
Demek ki neymiş önce evlerimizi çalışma yerlerimizi garanti altına alıp daha dayanıklı hale getirmek bizlerin elindeymiş. Demirden, kumdan, çimentodan kaçmadan yapılan her ev depreme karşı daha dayanıklı oluyormuş.
Şimdi günlerden İzmir, aylardan da İzmir, hep beraber kol kola verip İzmir’in yaralarını saracağız. Verilen kayıplara tek yürek olarak üzülecek, enkaz altından çıkanlara 'da hep beraber sevineceğiz. Yaralarımızı beraber saracağız, batısı neyse yurdumun güneyi ’de doğusu ‘da aynı bizler için, yeter ki ders almayı bilelim.