ASIM ÇALIK

ASIM ÇALIK

JESUS’un GEREKSİZ FANTEZİSİ

Ne demişti UEFA Uluslar arası maçlar özelinde? Hangi motto’yu kullanmıştı? Respect yani Saygı. Her ne kadar mottonun esas amacı yarışmacılar arasındaki din, dil, ırk, cinsiyet ve yetenek farklılıklarına bakılmaksızın sporcuların adil bir şekilde yarışmalarına ortam sağlamak olsada, içersindeki bir diğer anlamı da mücadele ettiğiniz klübe, takıma, sporcularına ve taraftarlarına saygı duymanız, onları asla küçümsememeniz ve onları rakip olarak kendinize denk görmenizdir. 

İşte bu noktada Jorge gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemiştir sahaya çıkardığı isimler ve taktik anlayışıyla. Ümraniyespor’u küçümseyen Portekizli teknik adam orta sahayı sadece Arao’ya bırakmış, sözüm ona Lincoln’ü de serbest oynatarak Arao’ya yardım etmesini istemiştir! Geçen sene İsmail Kartal’ın sade bir dokunuşla  oluşturduğu Crespo – Zajc ikilisinden de hiç feyz almamıştır. Madem ki Arao senin olmazsa olmazındır, Brezilyalının yanında neden Crespo ya da Zajc ikilisinden biriyle başlamıyorsun ki oyuna? Üstelik iki Dinamo maçını iki defansif orta sahayla oynarken, Slavocka’ya karşı da iki oyuncuyu orta sahanın merkezine konuşlandırırken, ligin ilk maçında orta sahanı sadece Arao’ya bırakıyorsan eğer, bu tercih düpedüz Ümraniyespor’u küçümsemek anlamına gelir benim futbol lügatımda. 

CRUYFF’un O MEŞHUR SÖZÜ

Cruyff Ustayı da anmadan geçemeyeceğim doğrusu. Toprağı bol olsun. “Futbol basit bir oyundur ancak işin zor tarafı basit olanı oynamaktır” demişti. Jesus’un düğmeleri yanlış iliklemesine devam edelim. Hocanın ikinci hatası aldırdığı sol stoperi sol bek olarak oynatmasıydı. Ferdi’yi soldan sağa çekti, Peres’i sol beke monte etti ki takım geriden oyun kurarken Gustavo – Attila – Peres üçlüsünü görmek istedi. Peki rakip Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor, Başakşehir, Konyaspor, örnekler çoğaltılabilir, böylesine bir tercih yapar mıydı sizce? Hayır yapmazdı çünkü rakip lige yeni çıkan ve sıklet olarak Fenerbahçe’den çok alt seviyelerde kaldığını düşündüğü Ümraniyespor’du. Portekizli teknik adamın kafasındaki rakip kurgusu bu yöndeydi. Maalesef hoca rakibini küçük gördüğü için bu yönde karar almıştı. Yepyeni bir defans vardı sahada. Eseri doğru olarak icra edemeyen farklı müzik aletlerinden oluşan bir okestra gibiydiler tüm oyun boyunca. Bu farklı yapı hem Ferdi – Osayi ile oluşturulan ahenki bozmuş, hem de Kim’in gidişiyle sersemleyen Attila’nın defanstaki o güvenli duruşunu da zayıflatmıştı. 

Fazla hücumcuyla oynayan, orta sahası olmayan, defansını gereksiz bir fantezi uğruna zayıflatan Jesus yatsın kalksın önce Altay’ı iyileştiren klübün doktoru ve ekibine sonra da Altay’a teşekkür etsin. Genç kalecinin daha ilk dakikada Geraldo ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda müthiş bir çeviklik ve çabuklukla gole izin vermemesi ve Oğuz’un uzak mesafeden gönderdiği sert şutu tokatlayıp konuk takıma geçit vermemesi Portekiz’li hocanın büyük şansıydı ilk Türkiye Süper Lig tecrübesinde. 

Gecenin Notu: Jorge hoca her ne kadar 4-1-3-2 ile oynayacağım desene oynayacağı taktik anlayışı 4-2-3-1’dir. Fenerbahçe orta sahasını yalnızca Arao’ya bırakamaz. Brezilyalıya Crespo, Zajc, Mert Hakan ve hatta 8 numara pozisyonunda İrfan Can’ı partner yapabilir. Ayrıca hoca çift santrafor oynamak istesede, santrforlarının gezinmesini talep ediyor, golcülerinin statik olmalarını istemiyor. Bu yüzden, ister istemez santrforlardan biri yani eldeki kadroya göre yazarsam forvetlerden biri santrfor arkası oynamak zorunda. Umarım Valerian İsmael’in üçlü defansdan döndüğü gibi Jesus’da gereksiz “Orta alanda tek Arao” takıntısından vazgeçer. Aksi halde daha çok sürprizler yaşayacaktır hiç aklına getirmediği. 

Gecenin İki Dersi: Bir; Futbol basit oyundur, sade dokunuşlarla oynanmalıdır. İki; Her sporda olduğu gibi futbolda da rakibe saygı işin olmazsa olmazıdır. 

<