RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Kadın

Kadın, hanım, kız, kerime, karı, avrat, zevce, eş daha bir yığın kelime ile anlatılan bir varlık. Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin bir mütefekkiri olan Bediüzzaman Said Nursi tarafından şefkat kahramanları olarak tavsif ve tarif ediliyorlar.

Bitki ve hayvan türünde de dişi; insan türündekine benzer görev yapar. Onun biricik özelliği analıktır.

 

Xxxx

 

İnsan cemiyet halinde yaşar. Hayvanat da topluluklar oluşturarak yaşarlar. Çiftleşme fıtratın emridir. Biz sizi zevc ve zevce olarak yarattık deniliyor vahiyde. Çiftler, karşı cins olarak yaratıldı canlılar. Anne-baba, kadın-erkek, erkek-dişi. Fıtratın kanunu, yaratılışın kanunu bu.

Hayvanlar aleminin en güçlüsü kabul edilen aslanda da dişi annedir ve hayatını çocuklarının hayata tutunması için harcar. Tüm canlılarda anne önce erkeği için, sonra da çocukları için yaşar. Kendisi için yaşadığı zaman dilimi bile gelecekteki hayatına hazırlanmak ve hayal etmekle geçer.

Nasıl toprak tüm var olanlar için bir zemin, bir istinadgeah ise, dişi de diğer canlıların toprağıdır, zeminidir.

Canlı türleri bitki, hayvan, insan dişi üzerinde çoğalır, yetişir, gelişir, var olur. Bu yüzden toprak dişidir, doğurgandır, anadır, şefkat kaynağıdır, mekeanıdır. Dişi, kadın, toprak. Bu üçlü hayatın zeminidir.

 

Xxxx

 

Allah erkeği baba olmak, kadını da ana olmak için var etti. Ama  meşru, şeri, yasal, insani baba ve anne olmanın da kaideleri var. Evlilik, nikeah, sözleşme, akitleşme şartı var. Bu kurallara uyulmadığında insan ile hayvan arasındaki fark yok edilmiş olur.

Kadınlar özgürleştirilmek adına, zevcelikten ve annelikten uzaklaştırılarak, ‘Ben de insanım. Benim de söyleyeceklerim var’ iddialarıyla önce sokağa çıkarıldı, sonra da onları erkeklerle eşitlik iddiasıyla sanayi işçisi haline getirdiler.

Kadın, asıl sanayi makineleri önündeki hayatıyla özgürlüğünü kaybetti.

Kadın okumalı, öğrenmeli, bilmeli. Çünki nesilleri yetiştirecek olan o. O ne kadar çok bilgili, eğitimli olursa gelecek nesiller o kadar iyi yetişecek demektir.

 

Xxxx

 

Ama kadını yine yanlış doldurdular. Madem biliyorsun, o halde sen de erkekler gibi gecenin karanlığında sokaklarda nara atabilmelisin dediler. Gece kulüplerinde tek başına girip eğlenip, içebilmelisin dediler. Kadınlar gündüzü makineler önünde tamamlayıp, akşam özgürlüğün tadını çıkararak tek başına lokantaya gitti, yemek yedi, içki içti, gece kulübünde dans etti. Sokağa çıkarken yanında biri vardı. Hiç tanımadığı bir erkekti yine yanındaki. Onun birkaç kibar hareketine gönül bağladı ve geceyi hiç bilmediği bir odada geçirdi. Sabah olduğunda kadın, adını bile bilmediği bir erkeğin dişisi olduğunu anladı. Kahretsin dedi, Hızla giyinip tekrar makinenin başına geçti. Günlük mesaisine başladı. Yanındaki başka kadınlar da benzer özgürlükler yaşamışlardı. Birbirlerine hikeaye ediyorlar ve eğleniyorlardı. Demek ki üzülecek bir durum yoktu.

 

 

Xxxx

 

Sonra bir yuvası olsun istedi kadın kendine ait. Bir kocası olsun, evinin penceresinde kocasının iş yerinden eve dönüşünü seyretsin, bahçede çocukları oynuyor olsun her yaştan. Bunun bir hayal olduğunu düşünerek yüzü düştü. Ev kiraları ve  alınan maaşların orantısına baktı. İnsanlar ücretli hale getirilmiş ve çaresizliğe teslim edilmişti. Kadın bir yuva kurmak istediğinde  de iş hayatında, koç katımı, erkek egemen toplumun bir yerlerinde çalışmak zorundaydı. Özgürleştiğini zanneden kadın, zevce olmak istediğinde, anne olmak istediğinde eskisinden çok daha kötü şartlarda yaşamak zorunda olduğunu görerek irkildi.

 

Xxxx

 

Eğitimi yüksek ve nitelikliydi. Yıllarca başarıyla hizmet etmişti bulunduğu kurumuna. Devlete hizmet etmişti. Baskın bir kişiliği vardı ve yöneticilik yapmıştı. Orta zekealı erkekleri yönetmişti. Yönetimi oyunlaştırmıştı. Artık insanları yönetmiyor, onlarla oynuyordu. Kendisinden daha zeki ve nitelikli olan bir erkeğe karşı hürmetle karışık aşıktı. Ondan bir takdir sözü duymak için yıllarca ona hizmet etmişti. O erkek de kadının zaafının farkındaydı. Takdir sözlerini kullanmakta çok cimriydi. Onu iş yerinde de, gücünün sonuna kadar kullanıyordu.

Özgürce çalışıyorum zanneden eğitimli, nitelikli kadın yine bir erkeğe hizmet ediyor, ondan birkaç takdir kelimesi duymak için yaşıyordu.

 

Xxxx

 

Aradan yıllar geçti, kadının tüm aile büyükleri ölmüştü. Yüzü de her geçen gün çirkinleşmiş, buruşmuştu. Tebessümüne kimse kulak asmıyordu eskisi gibi. Yapayalnızdı. Kocası olmamıştı, çocuk doğurmamıştı, zevce olamamış, anne olamamıştı. Geriye dönüp baktı. Ben niçin yaşadın Allah aşkına diye kendine soruyor ama asla cevap veremiyordu.

<