KENAN SÖNMEZLER

KENAN SÖNMEZLER

KADININ FELSEFEYE KATKISI

Anıları istiflemeyi sevmiyorum…
Ancak sırası ve yeri gelmeden de anlatılmıyor. Hani “lafı gediğine koymak” gibi yani…
Geçtiğimiz haftalara bu köşede hanımlar üzerine sıkça yazmıştım. Bu hafta ise elimden geldiğince erkekleri avutma çabasına gireceğim. İçinizden alınanlar olursa peşinen “eyvallah” çekiyorum…
Notlarımı karıştırıp bu yazıyı hazırlamak da bir hayli zamanımı almıştır söyleyeyim ona göre okuyun lütfen…
P. de Marivaux iki yüz yıl önce hınzırca soruyordu: “Bu kadın dediğimiz nedir aslında?”
Cevabını da kendi veriyordu:
“Tanıtımı yapabilmek için tanımak gerekli… Bugün tanımaya başlasak, kıyamet gününden önce bitiremeyiz…”
La Bruyere’e göre: “Kadınlar aşırı uçlardır. Onlar erkeklerden ya daha iyi olurlar, ya daha kötü…”
Amerikalı yazar Don Herold diyor ki: “Bi ancak kadınların avutabildiği doğrudur. Ama kadınlar olmasaydı avunmamız da gerekmiyecekti!..”
Amerikalı hanım yazar Heler Rowland, erkeklerin hanımlar üzerine yezitçe sözlerini aynı dille karşılıyordu:
“Bir kadın, oğlunu aklı başında birisi yapmak için yirmi yıl uğraşır. Bir başka kadın gelir, onun aklını yirmi dakikada başından alır.” (Yirmi dakika sürer mi sizce)
Helen doymuyor yazmayı sürdürüyor:
“Bir erkeğin bir kadınla evlenmesi, ona yapabileceği en büyük iltifattır… Sonuncusudur da.”
“Bir erkek bağırırsa dinamik derler, bir kadın bağırırsa histerik…” Sahi o nedendir?..
General Eisenhower ikinci dünya savaşında Batı Avrupa’daki müttefik orduları başkumandanıydı. Karısı Mamie bu arada hep Washington’da oturdu. Her gün kocasına uzun mektuplar yazardı. Bu kadar uzun ne yazdığı sorulunca da anlatıyordu:
“Önemi yok erkekler her şeyden önce miktara bakarlar. Kaliteyi en sonra düşünürler.”
Berlin’in eski yaşama sanatçılarından Anton Kuh söylemiş:
“Bir kadın konuşmuyorsa, yalan söylüyordur. Bir kadın konuşuyorsa yalan söylüyordur. Bir kadın kekeliyorsa kocası yalan söylüyordur.”
Alman filozof Carl Joel ile bitirelim bu haftayı. Joel kadınların felsefeye katkıları üzerine şu matematik bilgileri veriyor:
“Noack felsefe tarihinde, 1500 filozof yazılıdır. Bunlardan 13 tanesi kadındır. Hepsi hakkında 81 yarım satır, yani yaklaşık yarım yaprak bilgi vardır. Bu 936 yapraklı kitabın, 0.0006’sı, yani onbinde altısı kadar tutar…”
Dayanamayıp şu son notumu da iletiyorum arkadaşlar:
Margaret Mitchell’in “Rüzgar Gibi Geçti” romanı büyük gürültü ile patlayıncaya kadar kendisi kimsenin tanımadığı Amerikalı bir ev kadınıydı.
Büyük başarı üzerine komşu kadınlardan biri tebrike geldi. Geldi ama kıskançlık zehirini de kusmadan duramadı: “Tebrik ederim olağanüstü güzel bir kitap, kime yazdırdın?”
Margaret gülümseyerek teşekkür etti:
“Beğendiğine sevindim… Kime okuttun…”
Haftaya görüşmek dileğiyle. Sağlıkla kalın efendim…
 

 

<