CEMAL KARABAŞ

CEMAL KARABAŞ

KADİR'İN ÇİLESİ (1)

Bir ulusal  gazetenin sosyal medyadaki sayfasında şöyle bir haber yer aldı:

Çocukluğundan beri 3 metrelik sırığıyla Malatyalıların gönlüne taht kuran ( nasıl bir taht kurmaktır buMersedes Kadir 'in cenazesine sevenleri ve şehir protokolü katılarak son  görevlerini ifa ettiler! 

Adı   Google’ da adı 22 milyon 500 bin  olup, şöhreti  il sınırlarını, hatta yurt sınırlarını aşarak dünya çapında popüler kültüre malzeme olan Mersedes Kadir   vefat eti. 

Sosyal medya habercisinin ifadesiyle Kadir,  Mersedes adı verilip üzeri   ayna, zil ve renkli şerit vb. teferruatla süslenen  3 metrelik sırığı "çocukluğundan beri" her gün bacaklarının arasına sıkıştırarak sürükleye sürükleye    Tecde mahallesinden Malatya şehir  merkezine kadar getiriyordu.

Hemşerisi olmak itibariyle ben de Kadir’i tanırım. Malatya esnafı  bir  bu garip vasıtaya, bir de Kadir'e bakarak ,  paketlerindeki  son sigaralarını “ işler açılsın” diye  ona ikram ediyorlardı. 

Kadir de biriktirdiği sigaraları, birer tanesini  iki kulağının üzerine , birini de ağzının kenarına iliştirir, dumanını fiyakalı bir şekilde tüttürür, bununla yaman bir içici olduğunu kendi hal dilince beyan ederdi. 

Kısa boylu, tombalak, yüzü gözü şiş içinde, kısa siyah saçlı, otuz  kırk elli yaşı arasını yaşayan sempatik bu  adem kimine göre meczup, kimine göre gariban , resmi kayıtlara göre  ise  bayağı engelliydi.

Deli miydi akıllı mıydı, şahsen biz  ise bu tür  bir beyanda bulunmayı kendimize zül addeder , vebal altında kalmış sayarız.

Sevenlerinden, koruyup kollayanlarından edindiğim bilgiye göre Tecde mahallesinde doğdu. Anası, babası, kendisi gibi iki engelli kardeşiyle yaşardı. Hak vaki olup bir gün ana babaları ölünce ,  iki  erkek, bir kız  çocuk bir dam altında kalakaldı.  Tek katlı kerpiç damı  loğlamayınca dam aktı, soba boruları temizlenmeyince göz gözü görmez , içerisi tilki damına döndü.

Bu duruma vakıf olup , vicdanı sızlayan bazı  vicdan sahibi komşular duruma el attılar, damlarını loğladılar, soba borularını aktardılar,  zaman zaman  bir kaç tabak yemek götürdüler.

Güngörmüş kamil insanlar da onlara nasihatta bulundular. Şehire inmeyin, içki, sigara içmeyin dedilerse de  Kadir ile kendisi gibi engelli olan abisi nasihatı tutmadılar. Bir zaman sonra bunlar içki de içtiler , sigara da.

 Kadir ile abisinin  sakalları çıkmaya, şubeden cep gelmeye başlayınca mahalle muhtarı şube başkanına çıkıp münasip bir dil ile söz konusu  şahısların askere elverişli olmadığını beyan etmiş , bununla yetinmeyip tam teşekküllü devlet hastanesinden de engelli raporunu da  dosyasına koydurmuştu. 

(Devamı yarın)

<