ENGİN KÖKLÜÇINAR

ENGİN KÖKLÜÇINAR

KALEMİM KONUŞTUKÇA /Kişilik Kirliliği….

20’li yaşlarda Aleksi Carrel’in “İnsan Bu Meçhul” adlı bir kitabını okumuştum. Üzerinden 50 yıl geçti, o kitaptan tek satır aklımda yok ama, o muhteşem kitabın anlamlı ismi, bir gün bile olsa aklımdan çıkmıyor…

 

Niye derseniz? Gün geçmiyor ki, ya bir çukur adam kendini dağ sanıp tafra atıyor, içimden gülerek bakıyorum, Ya, bir sahtekar, namus abidesi olduğunu söyleyip dürüstlük dersi veriyor, şaşkınlıkla bakıyorum. Ya da, resim altı yazmayı bile beceremeyen bir meslektaşım büyük gazeteci havalarıyla boy gösterdiğinde, acıyarak onu  süzüyorum. İşte o zaman hemen aklıma kitabın ismi geliyor. “İnsan Bu Meçhul…”

 

Çözemedim. Şunu çözdüm ama. Bizim ülkede son yıllarda aşırı bir insan erozyonu başladı. İnsan erozyonu çoğaldıkça, adeta salgın hastalık gibi tüm kurumları da, tüm sektörleri de sarar. Dikkat edin biz bunları yaşıyoruz  Doğada erozyon. var. Trafik de erozyon var. Derneklerde, vakıflarda erozyon var. Kadın haklarında erozyon var. İnsan ilişkilerinde erozyon var. Kurumlarda kuruluşlarda erozyon var. Biz bunları nasıl aşacağız…

 

Kadim bir dostum; gazeteci geçinen ama asla gazeteci olamamış sadece zengin olmuş bir  şahsın, saygın bir kurumun başına en üst düzeyde yönetici olmak için talip olduğunu söyledi ve o şahsın ismini açıkladı. İsmini duyunca yalnızca  güldüm. Acı bir gülüş…

 

Mevlana’nın bir sözü geldi dilime; “Bir yapacağı işe bakarım, yapabilir mi diye? Bir de adama bakarım, adam mı diye?”  Yahu insan bir döner, ya arkasına, ya aynasına bakar. Aynaya baksa ayna çatlar, arkasına baksa pisliklerinin sırtına yapıştığını görür. Kişilik erozyonuna uğramış bu adamı sokakta gören namuslu meslektaşlarım, kaldırım değiştirir.  

 

Bir bilge adamın; “Çocuklarınıza zengin olmayı değil, mutlu olmayı öğretin. Böylece hayatları boyunca sahip oldukları şeylerin fiyatını değil, kıymetini bilirler.” demiş Ne var ki, bunun ebeveyni hep para kazanmanın hesabını yaptırmış, onu öğretmiş… Şimdi yeni bir leşe konmak peşinde…

 

Şimdi gel de, başta söylediğim kitabın adını unut. Mümkün değil…

 

“ İnsan Bu Meçhul…”

<