KALEMİM KONUŞTUKÇA /Kurtuluş Savaşı'nın Mücevheri Cumhuriyet'tir.
29 Ekim bir gün değil, bir tarihtir. 29 Ekim bir damla sudan koca bir nehir, bir yapraktan dev bir orman yaratan büyük Türk milletinin inanılmaz zaferinin taçlanmasıdır.
29 Ekim çağdaş Türkiye'nin doğum günüdür. 29 Ekim bir milletin kaderinin değiştiği tarihtir.
29 Ekim, Atatürk’ün bize bıraktığı en büyük armağandır.
Yüreğinden ve bileğinden başka hiçbir gücü olmayan bir ulusu, dimdik ayağa kaldıran Mustafa Kemal Atatürk’ü bugün bir kez daha özlemle anıyor ve arıyoruz.
O yalnız büyük bir asker değildi. O bir öğretmendi. O bir filozoftu. O bir diplomattı. O çok büyük bir devrimciydi. Düşmanlarını sırtında taşıyacak kadar centilmendi. O her şeydi…Geleceği, geçmiş kadar iyi bilen, mükemmel bir liderdi.
İç ve dış düşmanların el ele verdiği o karanlık günlerde bizi Mustafa Kemal'in önderliğinde, aydınlığa çıkaran insanların 19 yılda yaptıklarını biz 90 yılda yapamadık. Kurtuluş Savaşı'nın mücevheri Cumhuriyetimizdir. Türk Ulusu dünya var oldukça, bu tacı başının üzerinde taşıyacaktır.
Bu vatan ın siyasi ve ekonomik başarısı için ter dökmüş, kanını, canını vermiş binlerce şehidimizin ruhu şimdi bu vatanın üzerinde bizimle birlikte en büyük bayramı kutluyorlar ...
Görünen ve görünmeyen eller şimdi kenetlenmiş, 90 yılın gururunu yüreklerinde paylaşıyorlar.
Ne mutlu onlara, ne mutlu bizlere ...
Bu ülkeyi kurtaranlar ve kuranlar arasındaki bağlılık ve işbirliğini bugün bile hala anlamış değiliz. Sakarya Savaşı sırasında meclis adına cepheye giden Mahmut Esat Bozkurt, o yoksulluğu, o çıplaklığı, o çaresizliği gördüğünde “Ordumuz meğerse kefene sarılmışta, öyle dövüşmüş” diyordu. Kağnı arabasıyla, kucağında bebesi, yanında yaşlı anası ile cepheye malzeme taşıyan aile bir top mermisiyle parça parça olmuştu. Evet, 3 neslin bir arada şehit olması, yalnız ve yalnız Türkün Kurtuluş Savaşı’nda görülmüştür.
Bugün bu coşkulu kutlamalardan çok uzak kaldık. En büyük sebebi, bu neslin Cumhuriyet için bedel ödememesidir. Malını, kanını, canını Cumhuriyete sahip olmak için feda edenleri, hazıra konanların anlaması herhalde mümkün değil.
Bu mücevheri daima özenle korumalı ve Türk Ulusu’na taç yapmalıdır.
En büyük bayramımız kutlu olsun.