ENGİN KÖKLÜÇINAR

ENGİN KÖKLÜÇINAR

KALEMİM KONUŞTUKÇA / Rahmetli Doğan Katırcıoğlu'mu haklıydı yoksa biz mi? (2)

Rahmetli Doğan Katırcıoğlu’mu haklıydı yoksa biz mi?
(2)
Engin KÖKLÇINAR

Bu karı uyumaz mı, dinlenmez mi, yemek yemez mi, çay içmez mi, işemeye gitmez mi?
Ulan, makine olsa istop eder”
Hadi bu bizim rahmetli Doğan’ın hikayesi. 
Ya aşağıdaki fıkraya ne dersiniz? 
Vallahi benim büyük dostum rahmetli Doğan Katırcıoğlu’na taş çıkarttıracak cinsten.
Ünlü diş doktoru Smith ve karısı Mary, 50. evlilik yıldönümlerini kutluyorlardı. 
Smith birden soruverdi: 
“Sevgilim, bu 50 yıl içinde beni hiç aldattın mı?” 
Mary: “O nereden çıktı?” diye sinirlendi. 
“Cevabı öğrenmek istemezsin herhalde?” 
Smith: “İsterim, lütfen anlat” 
Mary: “Madem öyle, 3 kez aldattım seni” 
Smith: “3 kez öyle mi? Kimlerdi bunlar?”
“Birincisi” diye anlatmaya başladı Mary: “Hani sen 30 yaşındaydın ve kendi diş kliniğini kurmak istiyordun da hiçbir banka sana kredi açmıyordu. Sonra bir banka müdürü eve geldi hiçbir şey sormadan tüm kağıtları imzaladı ve sen en modern aletlerle kliniği açmıştın” 
Smith; “Oooooo Mary. Benim için kendini feda ettin haa. Benim sevgili karım. Ya ikincisi?”
“Hani 50 yaşında kalp krizi geçirmiştin ya, kritik bir by pass ameliyatı olman gerekiyordu, hiçbir doktor o cesareti gösteremiyordu. Her an ölebilirdin. Dr. Bakey onca yoldan kalktı geldi ve senin ameliyatını yaptı. Sen hayata döndün”
Smith: “Ah benim sevgili karım. Hayatımı kurtarmak için kendini bir kez daha feda ettin öyle mi? Hiç kimsenin böyle bir karısı yok. Peki 3. aldatışın?”
Mary: “Hatırlıyor musun kocacığım? Yıllar önce Diş Hekimleri Odası Başkanı olmak istemiştin de 247 OYUN EKSİKTİ YA...”
İyi ki, 3 defa aldatmış. Demek ki, bu Mary sayı saymasını bilmiyor, ya da hiç sevilmemiş... 
Aslında sayı saymasını, bakın en iyi kim biliyor?
Bu fıkrayı akıllı erkeklere ithaf ediyorum. Yeri geldiğinde anlatsınlar diye;
“Joseph Dede 85. yaşgününü kutluyordu. Karısı da 83 yaşındaydı ve 63 yıllık evlilerdi. Doğum günü pastasını kestikten sonra davetliler arasında bulunan torun Sam ayağa kalktı ve; 
- Dede, sana uzun ömürler diliyor ve her zaman böyle taze bir ihtiyar olarak ailemizin başında kalmanı istiyoruz. Dedeciğim biliyor musun? Ben bir hesap yaptım, doğduğundan bu yana kalbin üçmilyar-üçyüzmilyon-altıyüzbin-500 defa atmış” dedi.
Joseph Dede cevap verdi;
- Hayır, yanlış hesaplamışsın. 
Üçmilyar-üçyüzmilyon-altıyüzbin-500 defa değil, üçmilyar-üçyüzmilyon-altıyüzbin-499 defa. 
Çünkü anneannenizi gördüğüm an, kalbim 1 saniye durmuştu. 
Onu lütfen hesaba katın...”

<