ENGİN KÖKLÜÇINAR

ENGİN KÖKLÜÇINAR

KALEMİM KONUŞTUKÇA / Vasfiye Ablamızın yokluğunda bir yıl çok uzun geçti…

Vasfiye Abla’yı sonsuzluğa uğradığımız 1 yıl olmuş. Haberi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin günlük yayını ‘Bizim Gazete’ de okuduğum zaman, hiç şaşırıp da, “ vay canına, dün gibi” diyemedim.

 

Benim yaşımdaki insanlar için  günler uzun, yıllar çok kısadır.

 

Bu nedenle, böyle bir duyum aldığımızda, o sözü söylemek, zamanın nasıl su gibi aktığını biraz da buruk bir tavırla tekrarlamak alışkanlık haline gelmiştir. Oysa Vasfiye Abla için 365 gün böyle geçti sözünü söyleyemedim.  

 

Aksine bu bir yıl, bana çok mu, çok uzun geldi…          

 

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin merdivenlerinde izleri olduğunu, Gazeteciler Sosyal Dayanışma Vakfı’nın duvarlarında sesinin yankılandığını, perdelerin kıvrımlarında göz izleri bulunduğunu ve herkesi aynı dostluk ve ablalık duygularıyla kucakladığını düşünüyor ve Vasfiye Abla’sız bir yılın, çok çabuk geçtiğine inanmıyorum. O binadan içeri her girdiğimde, unutulmayan Vasfiye Özkoçak’ın yokluğunu yaşıyorum. O bir yıl kısa olur mu?..

 

Babıali O’nsuz çok tatsız. Son yıllarda tükenen Babıali’de tek tesellimiz Vasfiye Abla idi. Başkanım, Selami Turgut Genç ağabeyim, ölümünün birinci yılında en güzelini söylemiş; “ Onurlu yaşamını 91 yıla sığdırmış olan Vasfiye Özkoçak, laik Cumhuriyet’e, demokrasiye, özgürlüklere sevdalı bir hanım gazeteciydi,” 

 

O’nu sonsuzluğa uğurladık ama unutmadık. Meslek ahlakını hepimize öğreten o büyük insan unutulur mu?

 

Işıklar içinde yatsın….

<