Kamus-lügat-sözlük-wordbook
Eskiden çok eskiden kalan bir kelime kamus. Türkçe ses uyumuna yakışıyor. Sonra o kelimenin eskidiğine karar veren kimileri Lügat kelimesini kullanmaya başladılar. Olsun iki kelime, bir kelimeden iyidir. Derken bunu üçledik. Şimdi aynı anlamı yüklediğimiz üç kelimemiz var. Sözlük.
Dilde her zaman züppelik yaparak etrafındaki insanlardan üstün olduğu algısı oluşturmak için söz arasına birkaç ağdalı, ağır, sünmeli, mahreçli, aharlı, tarihin derinliklerinden kelimeler sıkıştırmak kadar; firenkçe kelime sokuşturmak da aydınların sıkça düştüğü bir aldanıştır. Şimdilerde o eski kelimeleri bulup kullanacak birikimi olan insan kalmadı. O zaman tek yol kalıyor züppelik için konuşma sırasında bolca firenkçe kelimeyi Türkçe imiş gibi telaffuz etmek.
Xxxx
Şimdi Eylül ayında başlayarak, her ayın son Perşembe günü saat 16.00 ila 18.00 arasında ‘Türkçe konuşurken Türkçe konuşalım’ başlıklı bir etkinlik başlatıyorum. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi’nin bir etkinliği bu. Sultanahmet’teki Kızlarağası Medresesi’nde Türkçe sevdası olanları bir araya getireceğim inşallah.
Etkinliğin adından da anlaşılacağı gibi başka dille konuşmaya karşı bir tavrım yok. Sadece Türkçe konuşuyorken, araya başka dillerden kelimeler sokuşturmadan Türkçe kelimeleri kullanarak konuşulmasını talep ediyorum.
Bilindiği gibi o gün 18.00’de bir başka derneğimizin faaliyet var. Bu yüzden ben etkinliğimi o toplantıya gitmek isteyenlere engel olmamak için iki saat önceye aldım. İrfana hizmet edenler birbirlerini dikkate almalıdır.
Xxxx
Ben sözlüklere sıkça bakılmasını arzu ederim. Kendim de öyle yapıyorum. Sözlükler genel ortalama anlamlarıyla kelimeleri tanımamızı sağlar. Her kelimenin yüklendiği genel ortalama anlamı bildikten sonra, ona kişiler kendi algılarınca, kendilerine mahsus olmak üzere daha az değerde ya da daha çok değerde anlam yükleyebilir. Bu ferdiyetin, bireyselliğin hakkıdır.
Kelimelerin Türkçe yazılıp- Türkçe okunmasından, söylenmesinden yanayım. Hangi dilden kelime almış olursak olalım, o kelimeyi Türk ağzıyla telaffuz etmeli, kendi ağzımıza uygun biçimde yazmalıyız.
Egemen olduğumuz, en azından tarihte egemen olduğumuz milletlerin dillerinden aldığımız kelimeye istediğimiz şekli verirken, egemen olmadığımız milletlerin dilinden aldığımız kelimeyi değiştirmeden kullanmak doğru değildir.
Xxxx
Sözlük okumak ayrı bir zevktir. Ama bu zevkten insanlarımızı haberdar edemiyoruz. Okullarda, ilkokul ve ortaokullarda küçük cep sözlükleri kullanıyor öğrenciler. Daha sonra sözlük ortadan çekiliyor. Halbuki çocuklarla birlikte sözlükler de büyümeli, lügatten kamusa kadar büyümelidir.
Dilimizin çok büyük, tarihi, zengin olduğu konusunda hamasi duygularımız var. Ama bunun ne derece doğru olduğunu kamusları, lügatleri, sözlükleri, firenkçesiyle ‘wordbook’ları gözden geçirmiyoruz.
İrfanımıza İngilizce hakim değilken Woordbook’u ‘vördbuk’ diye yazacaktım. İkinci şekil doğrudur ve milli bir tavırdır.
Sözlüklerde benzer kelimeler kadar zıt kelimelere de bakmak gerek. O zaman zihin daha kavrayıcı, daha muhtevalı, bol içerik sahibi oluyor. İyinin zıttı kötü, güzelin zıttı çirkin, sevabın karşıtı günah olarak bakıldığında felsefi anlamda da yanlışa düşülmekten kurtulabilir zihin.
Xxxx
Yayın yapan kurumlarda, yazışma yapan kurumlarda, sözlükler, lügatler, kamuslar bulunmalı ve sık sık bakılmalı. Gazeteler, dergiler, kitap yayınlayan yayınevleri, devlet kurumları, ağnet merkezlerinde lügatsiz çalışıldığı o kadar belli ki, yanlıştan geçilmiyor.
Hüseyin Movit ha bire bazı kişilerin bazı yanlışlarını ilan edip duruyor ama, çözüm lügate bakmakta, sözlük okumaktadır.
Sözlük okumayı öğrenmemiş bir insanımızın geçtiğimiz günlerde sözlükte kelime aramayı da bilmediğini görerek çok eseflendim. Üniversite mezunu bir arkadaşımın bir kelimeyi sözlükte bulamadığını söylemesi üzerine ben de baktım. Kelime yerli yerinde duruyordu. Ama sözlük okuma alışkanlığı olmayan o arkadaşımız kelimeyi nerede arayacağını bilemediği için bulamamıştı.
Haydi bir sözlük okuma seferberliği başlatalım.