KANATLAR MAÇI ERKENDEN ÇÖZDÜ
Bir teknik adam için takımını yönetirken en hayati nokta oyuncularının sağlıklı ve fit olmasıdır. Diğer önemli noktaysa teknik patronun oyuncuları yerlerinde kullanarak, takımına basit futbol oynatıp sonuca gitme eylemini en kısa yoldan yapabilmesidir. Evet Ersun Yanal sezon başından beri hep eksik yönetmiştir takımını. Bazı oyuncuları iyileşirken, kimileri yeniden sakatlanmıştır. Eksiklerin olması sebebiyle oyuncularından mecburen devşirme karakterler üretmiştir gerekli pozisyonları doldurmak adına.
Nihayet Fenerbahçe Kruse haricinde ideal 11’iyle çıktı Konyaspor karşısına. Antalyaspor ve Denizlispor karşılaşmalarında ısrarla 4 merkez orta sahayla oynasada nihayet Ersun Yanal geçde olsa inadından vazgeçip futbolda her oyuncuyu yerli yerinde oynatmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi futbolseverlere. Öncelikle de kendisine! Ve elbette kanatlar. Topu kenarlardan öne taşımanın yegane yoludur kanat oyuncularınızın becerili olması. Hele birde hızlı oyunculara sahipseniz; Onların hızı, sürati, topla ve topsuz depara kalkışları, çalımları, şutlarıyla tadına doyamazsınız oynanacak oyunun.
Karşılaşmaya baktığınızda daha 14’de skor 2-0 olunca Ersun hoca hem keşke dedi neden 3 haftadır kanatsız oynadım diye düşündü, hem de aman dedi bundan sonra futbolu basit oynayalım, herkes yerli yerinde olsun, merkezimiz-kanadımız belli olsun diye verdi kesin kararını. Ben de diyorum ki Antalyaspor’a karşı keşke Alper ve Deniz en baştan parselleseydi kanatları, kimbilir Fenerbahçe Antalyaspor’a en azından yenilmezdi diye düşünüyorum. İlk devrede Hasan ve Garry ile sol kanattan açık ara Konyaspor’a baskı kurarken, ters kanatta İsla ve Moses daha konservatif oynadılar. Bunda elbette Victor’un sakatlıktan sonra ilk defa oynamasının etkisi vardı. İlk golde Rodriguez’in nefis çalımı ve şutu, ikinci golde Moses’ın ters kanatta bulunup 2 çalımla rakiplerini ekarte etmesi, üçüncü golde Garry’nin Ozan’a yaptığı asist bir takımın elinde olan kanat-forvet oyuncularının kesinlikle kullanılması gerektiğini ortaya koyuyordu. Devre 3-1 biterken Rodriguez’in oyuna attığı imza herkesin malumuydu sanırım.
NEDEN JAİLSON OYUNA GİRMEDİ?
Kocaman santrafor + forvet arkası birlikteliğiyle önde iki gole yakın oyuncuyla sahaya çıkmasına ve ilk 10 dakika pres yapmasına rağmen istediklerini yaptıramadı takımına. Sezon başından beri Antalya maçının son iki dakikasını saymazsak; Ankaragücü, Göztepe ve Kayseri’ye karşı toplam 45 dakika şans verdiği bir oyuncuyu en başından oynatıp 45 dakika sahada tutması Kocaman açısından tutarsızlık göstergesiydi. Aykut hoca Mücahit’in gençliğinden yaralanmak istedi belki ama tecrübe eksikliği ve maçın zorluk derecesi genç oyuncuyu görünmez yaptı ilk yarı boyunca. Pres yapmak yerine kendi bildiğini yapsa, yani topu Fenerbahçe’ye verip en iyi bildiği savunma oyununu oynayıp kontra atak oynasa, oyunun başka bir senaryosu olabilirdi belki de Konyaspor tarafında.
İkinci yarı Kocaman Shengelia ile ön tarafı kendi lehine biraz karıştırmak istedi. Fındıklı’yı oyuna alarak da defans ile orta saha arasında köprü vazifesi verdi futbolcusuna. Fenerbahçe 2 farklı önde olunca oyunun temposunu tamamen elinde tuttu. Elbette dördüncü gole kadar Konyaspor daha bir oyunun hakimiydi ama aslına bakarsanız Fenerbahçe’nin de istediği buydu. Garry ve Victor’la kontraatağa her an çıkabilir, Ozan-Tolga-Gustavo-Vedat’la sürpriz çıkışlar yapabilir, farkı arttırabilirlerdi ve bunu da yaptılar zaten. Bu arada Kocaman’ın aklı hala Serkan’ın kırmızı kartında olmalıydı ki Bajic gibi bir golcü belki de ilk 11’de oynaması gerekirken sahaya dördüncü golden sonra adım atabildi.
Serdar kendi kalesine gol atmasına rağmen hem istekli oynadı hem de Zanka ile iyi bir ikili oldular. Görünen o ki kart cezası ve sakatlık olmadığı müddetçe Serdar-Zanka ideal isimler olacağa benziyor. Ersun Yanal sahaya takımını çıkarırken kanatları yerli yerine koyduğu gibi Serdar sakatlandığında oyuna aldığı isim Jailson değildi. Neredeyse hazırlık maçlarında bile oynamayan Sadık’ın sahaya girmesinin elbette bir anlamı olmalıydı teknik açıdan. Jailson tüm iyi niyetiyle stoper mevkiindeki görevini başarıyla yerine getirirken zaman zaman bireysel hatalar yapmış, Fenerbahçe geriden oyunu kurmakta zorlanmış ve kalecisiyle gereksiz paslaşmalar yapmıştı. Konyaspor’a karşı Fenerbahçe’nin eleştirilecek tek tarafıydı belkide Altay’la yapılan gereksiz paslaşmalar. İşte bu yüzden Ersun Yanal geri paslaşmalar ve oyunu geriden kurma adına daha önce acemice hatalar yapan Jailson’u değilde Sadık’ı tercih etti. Hocanın bu tercihini ne kadar doğru olduğunu da gördük hep birlikte.
Kruse takıma döndüğünde formsuz ve neredeyse sıfır orta isabetiyle oynayan İsla yerine Dirar’ın sakatlığı geçene kadar Ozan’dan yararlabilinir sağbek pozisyonunda. Ozan ve Tolga çok önemli oyuncular. Farklı pozisyonları yadırgamadan oynayabiliyorlar ve oyunun her iki yönünde de varlar. Ancak Ersun hocanın Ozan ve Tolga’ya verdiği şansı bu sıklıkta olmasa bile Deniz ve Zajc’a da vermesi gerektiğini düşünüyorum. Hele ki kanatlar eksik kaldığında ve özellikle Emre-Kruse ikilisinin sakatlıklarında klübeye hapsedilen bu iki oyuncuyu mutlaka değerlendirmeli Yanal.