KAPANIYORUZ
2019 yılından bu yana şu Covit 19 denilen illetten kurtulamadık gitti.
Çin’de başlayıp bütün dünyayı kasıp kavuran Korona illetinden gına geldi. Konuşmaktan, düşünmekten, yazmaktan bile bıktık artık.
Son umut aşı olmaktı. Aşıyı dört gözle bekledik. Aşı yapılacaktı ve artık Koronanın esamesi okunmayacaktı.
Öyle olmadı elbette… Bu sefer mutasyonlar ve varyantlar çıktı.
Evet hayatımız felç olmuş durumda.
Korku, endişe ve panik içinde bir hayat sürdürüyoruz uzun zamandır.
Basında ve sosyal iletişim mecralarında ölüm haberleri, yoğun bakım doluluk oranlarıyla yatıp kalkıyoruz.
Gerçekten yetti artık.
Başından beri söylüyorum bu bir savaş. Hem de dünya savaşı. Biyolojik bir savaş. Ardından ekonomik, ardından psikolojik savaş.
Topa tüfeğe gerek kalmadan gerçekleştirilen ve ufacık bir mikropla dünyaya meydan okunan bir savaş.
Adına salgın diyoruz.
Kapanıyoruz.
Kapanmak çözüm mü? Göreceğiz.
Başından beri böyle istemiyor muydu bu salgının mimarları?
Ve nihayet istenen oldu.
Salgın bitecek mi?
Ben kendi kanaatimi söyleyeyim, biteceğine inanmıyorum.
Kendini dünyanın egemeni sanan, insanlarının kanını emerek beslenen vampirler, ne zaman bitti derse o zaman bitecek bu illet.
Yapılan açıklamaları gördükçe başka bir şey düşünemiyorum.
Peki bu salgından kurtulmanın yolu yok mu?
Elbette var. Dünyada dermansız dert, iyileşmeyen hiçbir hastalık yoktur.
Ama çözümü yanlış yerlerde aradığımız kesin.
Bu salgını biyolojik bir savaş olarak görmediğimiz, milli çözümler üretmediğimiz sürece biraz zor baş edeceğiz gibi görünüyor.
Savaşı çıkaranların karşısında elimiz kolumuz bağlı, bir an önce bu savaşı bitirmelerini beklemek zavallılık olur elbette.
Uyanmak gerek.
Evet, bence bu işin çözümü meydan okumaktır. Özgün yöntemlerle muharebe edip, zafer kazanmaktır. Bunun için de gece gündüz çalışıp, bu salgınla baş etmenin yollarını bulmalı, emperyalistlerin buldukları yöntemlerin dışına çıkılmalıdır.
Ama öylesi bir korku pompalanıyor ki, biz onlar ne derse yapmayı bir çözüm olarak görüyoruz. Kısacası korkuyoruz. Çünkü canımız çok tatlı. Bu savaşla baş edebilmek gerçekten büyük cesaret ister.
Onlarda insaf yoktur. Onlarda vicdan yoktur.
Şunu gerçeği bilmeliyiz ki, korkunun ecele faydası yoktur.
Kapanıyoruz.
Ne yapacağımızı bilemeden, ekonomik zorlukları nasıl aşacağımızı düşünerek, çaresizlik içinde kapanıyoruz.
Canımıza tak etti artık.