KAR İNCECİKTEN YAĞMAZSA..
Dilimize yerleşen “seremoni” kelimesinin birkaç almanı bulunur. Genelde batı kökenli bir anlam taşıdığında, “törenler” için kullanılır. Resmi davet ve törenlerde, kural belirleyici anlam ifade eder.
Bu seremoni kelimesi, dilimizde yanlış karıştırıldığı için anlamını aşan sözcükler arasında da kullanılır. Aslında resmi amaçlı törenlerde kullanıldığında, davete uyulması gerekli kuralları da kapsar.
Ülkemizde türü devamlı değişikliğe uğrayan “seremoni” sözcüğünü, etkinliklerle ilişkili olarak kullananlar merasimlere daha çok yakıştırırlar.
Bugünkü yazımızda kural ve yöntemlerle bağlaşık olarak kullanmak ihtiyacı duyduğumuz söyleyebiliriz..
Kar İstanbul’u gafil avladı derken, gözümüze batan kent işleyişinin birden duraksaması hiddetli söylemlerimiz arasında “seremoni” kelimesini de kattı. İstanbul da yaşam kuralsızlıklarla tam bir seremoniye dönüştü.
Kar bastırdıkça bastırdı, soğuk ve don etkisi yayıldıkça yayıldı. Yaşamın içindeki çatlaklar karla birlikte kilitlenen yolların ürkütücü halini getirdi. Kışa hazırlık içinde olmayan belde yöneticilerinin, kusurları birbirlerinin üzerine atacaklarına inanan kesim halkı çıkıyordu. Seremoni sözcüğünü bu kuralsızlıklara bağlayanlar, yapıcı eleştirileri için kullandılar.
Yaşamları deneyimlerle geçen tedbirli vatandaşlar, kışa hazırlıklı olmanın önemini bilirler. Tıpkı, kışın beklenmeyen tuzaklarına karşı evlerin, çatıların, pencerelerin gedikleri önceden hesaplanır, onarım araçları, uygun bir yerde muhafaza edilir. İklimin beklenmedik anlarda farklı ve sıkıntılı durumlar getireceği hesaplanır. Evlerde gıda takviyeleri yapılır, giyim kuşam önlemleri ihmal edilmez.
Her sabah uyanan bir insanın güne gözlerini nasıl açacağı önceden kestirilemez. Ancak, ülkemizin babadan, atadan kalma öğütçü sözlerinden yararlı sonuçlarla karşılaşılabilinir. İstanbul’da, karla mücadele sorununu halkın tepkisinden silmek kolay olmayacaktır.
Görüldüğü gibi, deneyimli ailelerde geçmişten kalma becerikliliği yöntemleriyle krizler zaafa dönüşmez..
Belki inanmayacaksınız ama, elbisenin provasını bilmeyen bir terzinin ustalığından bahsedilemez.. Hiç kuşku yok, sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer..
Uzun yıllar sonra İstanbul’da ortaya çıkan “kar mağduriyeti”nin büyük sıkıntılarını yaşayan kent halkı, beterin beteriyle karşılaşmadığına şükretmeli..
Dahası çözüm karşılıklı olur. Sorunlar karşılıklı olarak elbirliğiyle çözülür. Vatandaşlar da kentin ortak sorunlarındaki yükümlülüklerine hazırlıklı olmalıdır. Başka bir deyişle, sorunları hep acil durumuna getirirseniz, suçlu arayan konuma düşersiniz.
BİR SÖZ: Kusurlar hiçten doğar, ama kusurlar “hiç” değildir. (Michael Angelo)