CEMAL KARABAŞ

CEMAL KARABAŞ

' KARA DAVUT'UN ORADA...

Hakimiyet-i Milliye Caddesi’nden iskeleye sağ kaldırım tarafından inenler, Kara Davut Paşa Camii önünden geçerler. Caminin önünde üç kişilik bir  çınar ailesi, kaldırım ortasında  durmuş bir şeyler hatırlatmak ister gibidir. Üzerindeki levhaya  göre 1495 tarihinde yapılmış. 

Başından bir çok olaya geçmiş olmalı...

Bugün, Caminin çevresinde ek gelir için ufak tefek satan  bir kısım seyyar  esnaf  tespih, esans ,  bere, takke satıyor.

******

Geçenlerde  gene buradan geçtim. Her zaman olduğu gibi yaşlı   cami cemaati ezan vaktini bekliyor,  yaşlı emekli taifesi  bir parça  soluk alıp vermek için  ağaçları çevreleyen şekillerde  oturmaktaydı.

Bu sekilerin birinde oturup  tükenmez  kalem, tespih, iğne - iplik satan kör  adam  bir yerden geliyordu. 

Deri ceketli , tıknaz henüz  ellili yaşlardaki  kır saçlı kör adam, küçük seyyar tezgahının arkasına geçerken beyaz  bastonunu bir kenara koydu. Tezgahını el yordamıyla yokladı. Elindeki poşeti kenarda  açtı. 

Tezgahın önüne geçip  olayları seyre durdum.

Poşette tavuk sakatatı vardı.

Adam naylon poşetten tabağı çıkarırken  kasa fişini düşürdü. Beşiktaş formalı  yaşlı  kedi, düşen fişe aldırmadı. Zira açtı, gözü sakatattan başka bir şey görmüyordu. 

Adam kediyi eliyle yoklayarak tabağı önüne koydu. Yanına  biri daha geldi.  Bu ,  Allah’ın  yarattığı bir kuş idi. Bu  bir  martı idi. Adam ona da bir parça et verdi.

Şahit olduğum bu anlık olaylar dizisi ,benim için  ibretlik bir hayat dersi idi.

 Duygulandım.

Allahu Teala ’ nın  sonsuz merhametinden bir parça bağışladığı , gönül gözünü  açtığı şanslı bu adam  bir  gönül zengini idi .

O    insanların,  hayvanların acı çekmesine kayıtsız kalmayan, bin bir zorlukla kazandığı üç beş kuruşu muhtaca gözünü kırpmadan cömertçe  harcayan bir  engelli idi.

Bu tezgâhın önünden geçen nice  gözü açık, nice sağlıklı ,  nice zengin kişi , bu adamın  farkında mıydı?

*****

Nerede kalmıştık?

Evet, beş yüzyıllık Kara Davut Paşa Camiinden söz ediyordum.

Kimdir bu Paşa ?

Tarihi kayıtlara göre Kara Davut Paşa, Boşnak asıllı biri. Enderun’da yetişmiş. Sultan Birinci Mustafa’ nın saltanatında  Sadrazam , Kaptan-Derya olmuş.  İran ve  Lehistan seferlerine katılmış. Anadolu’da patlak veren Celali isyanlarını bastırmakla görevlendirilmiş. 

Yedikule  zindanlarında Genç Osman’ı boğdurtmuş .

Devran dönmüş, Kara Davut Paşa , Genç Osman’ın kanını dava edenler tarafından idam edilmiş...

****

Buralarda  bir de sarı saçlı, soluk yüzlü, açık mavi gözlü, zayıf kederli yüzünde umutla umutsuzluğu bir araya toplamış, incecik tayyörüyle dolaşan perişan bir kadın dolaşır idi.  Zaman zaman bankta oturan normal insanların arasında oturur birini beklerdi...

Beklediği kişi geldi mi?  Geldiyse birlikte mi gittiler? Hasta mıdır ? Sağ mıdır?

Tarih bunu da yazacak mıdır?..

 

 

<