KARİKATÜR
Gençliğimde benim de amatörce karikatüre benzer bir şeyler çizmişliğim vardır.
İştigal alanımdan çıkalı hayli zaman oldu. Unutmuşum; emin olmak için tekrar internet sözlüğüne baktım.
Karikatür iki anlamda kullanılıyor . Birine göre , bir şeyin, bir kimsenin, bir olayın alaylı, insanı güldürecek ve güldürürken de düşündürecek, abartılı bir biçimde çizilmiş resim… Diğerine ise beceriksizce yapılmış şey, kötü taslak …
Yazıya sebep ise Cumhuriyet Gazetesinde 26.12.2020 günü yayınlanan “Karikatürcü üzerinden belediye yıpratması” başlıklı haber oldu.
Haberin alt başlığı şöyle : Karalama kampanyası İzmir’deki Karikatür Festivali’ne ara verdirdi. Yahudi düşmanlığı yapan yerel medya, din düşmanı diye karikatüristler Plantu ve Kichka’nın konuşmalarının yayımlanacağı bölümün yayından kaldırılmasına neden olurken Türkiye’nin en özgürlükçü kenti olarak bilinen İzmir’e bu baskı yakışmadı...
Festival yöneticisi Vecdi Seviğ, “Dünya Karikatüründe Toplumsal Eleştiri ve Mizah” başlıklı olan bölüm nedeniyle programı yayından çekme kararını almak zorunda kaldık” demiş .
Sebep; yerel bir gazetenin programda yer alan iki karikatüristin Türkiye aleyhtarı işleriymiş. Bunun üzerinden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i hedef almasıymış.
Habere göre, yerel gazete, ‘Cartooning for Peace’ (Barış için Karikatür) Platformu üyesi olan, Fransız karikatürist Plantu ve İsrailli karikatürist Kichka’ya Türk -İslam aleyhtarıymış…
Charlie Hebdo, yaptığı yayınlarla toplumların mizaha olan ihtiyacını itibarsızlaştırdı.
Charlie Hebdo karikatüristleri kalemlerini ırkçılara, faşistlere sattılar. Beceriksizce yapılmış, saygısız, kötü resimlerle insanları sinirlendirdiler.
Toplumumuza ve inancımıza karşı yapılan hakaretlere karşı tepki vermeyi demokrasimizin bir ayıbı olarak dünya kamuoyuna sunmak ise olsa olsa densizliğin hadsizliğin ta kendisidir.
Program moderatörü karikatürist İzel Rozental haklı olarak, “Zorlu ve hassas dönemlerden geçiyoruz. Tepkiler önyargılı ve haksız da olsa, karşılıklı hoşgörü gözardı edilmemelidir, diyerek dengeyi sağlamaya çalışıyor..
“Dünya Karikatüründe Toplumsal Eleştiri ve Mizah” hususunda söylenebilecek olan , mizah, insanları gülümsetirken düşündürmesidir. Mizahçı edep ve saygıyı elden bırakmamalıdır.
Hamdolsun insanlarımız misafirperverdir. Saygıda kusur etmez . Misafir de haddini aşmamalıdır.
İnsanımız ,“Nasrettin Hoca gibi ağlayan , Bayburtlu Zihni gibi gülendir”
Güleriz, güldürürüz; güller açtırırız açar yüzlerde…Misafirlerimizi güler yüzle buyur ederiz soframıza. Toprağımızın mizahında güller açar.
Günümüzde gazetelerimiz ,nedense eskisi gibi karikatüre,mizaha gerekli ilgiyi göstermiyor. Karikatür dergileri ise yetersiz.
Aslında gazeteler,dergiler bitik durumda. Reklamlarla idare ediyorlar. Basın dünyasının amiral gemisi gazetelerin tirajları yerlerde sürünüyor.
Bu gazetelerde okunacak kayda değer şeyler yok. Okuyucu, gülmek istiyor. Bu ihtiyacı karikatürcüler doldurabilir ...
İnsanlar umutlarını yitirmemek için geçip giderken gülmek istiyor.