KATLİAMLARIN RENGİ GİBİ - 1994-2014
HÜSN-Ü ZANNIMIZA NAZAR EYLEMEK *
Dündü, bugündü ve yarındı.
Mezarsız ölülerimize ağıtlar yakıyorduk.
Ellerimizde al ve beyaz karanfiller.
Edebiyatı pas geçiyorduk. Ve dahi sanatı.
“Yazar” ve “yazmaz” dık artık.
Bir Karyatit böyle söylemişti. “Uygarlaşıyoruz!” demişti.
Hava bulut kokuyordu ve biraz da nefret.
Bir yaz senfonisi çalıyordu; gri.
Katliamların rengi gibi.
Keskin dönemeçler katediyorduk; kalleşlik tarihini de yazarak.
Pas ve gri.
Geç kalıyordu annelerine çocuklar.
Neden-Siz!
“Özgürdük!”, pratik akla uygun davranan özneler ve nesneler.
“Bilincindeydik!" kendimizin.
‘Mutsuz bilinçlerin’ dolaştığı yerlerde volta attığımızda.
Kahverengi ve gri; katliamların rengi gibi.
Savaşa beş vardı. Barışa saatler.
Dün geçti. Bugün de…
Sû-i zannımızla.
Jale İris Gökçe
(*) Srebrenitsa Katiamı’nın anısına