KAZAN ÖLDÜ
Hoca'ya bir gün evde bir kazan lazım olmuş
Kurnazca bir tavırla buna da çare bulmuş
Git demiş karısına komşudan isteyiver
Demiş o kazan vermez beni de rezil eder
Demiş hanım, komşuluk böyle günde belli olur
Yiyecek değiliz ya kazanı verse n'olur
Aman efendi demiş kendin git kendin iste
Öyle bencil komşunun malını almaz kimse
Hoca ya destur deyip kalkmış yola koyulmuş
Bir anda kendisini komşu kapıda bulmuş
Kapının tokmağını birkaç sefer tıklamış
Görmesinler diye de kendisini saklamış
Bencil komşu içerden seslenmiş o kim diye
Hoca lüzum yok demiş içeriye girmeye
Demiş komşum ufak bir ricam olacak size
Eğer der verirseniz bir kazan lazım bize
Hocam, rica ne demek, kazanın lafı mı olur
Kendinde olmayanı komşu komşuda bulur
Hemen vermiş kazanı, Hoca almış sırtına
Hoca'nın karısıysa hayli şaşırmış buna
Hoca böbürlenerek, al demiş şu kazanı
Ne biçim bir insanmış al da kocanı tanı
Almış kadın kazanı halletmiş tüm işini
Bir güzel de yıkamış bu kazanın içini
Tutuşturmuş Hoca'ya götür geri ver demiş
Hoca da içine bir tencere atıvermiş
Al demiş komşusuna senin kazan doğurdu
Komşusu bir acayip şöyle burun kıvırdı
Ne ise dercesine, alıp kabul eylemiş
Yarı memnun bir halde çok teşekkürler demiş
Birkaç gün ara ile Hoca yine istemiş
Komşusu gayet memnun, al Hoca, buyur demiş
Hoca almış kazanı götürmek için eve
Komşusu yolcu etmiş Hoca'yı seve seve
Günler geçmiş kazan yok Hoca fazla uzatmış
Komşusu yarı kızgın varmış Hoca'ya çatmış
Demiş Hoca kazanı aldın, geri vermedin
Kazanımı alırken tezce veririm dedin
Hoca, ah komşu demiş, kazanın ölüverdi
Komşusu gayet kızgın kazan ölür mü dedi
O küçük tencereyi önce doğurdu kazan
Doğurduğuna inandın demek ölür de bazen
Bakmış komşu çare yok haklısın Hoca demiş
Hoca ise arkadan bir hayli gülümsemiş
Meğer Hoca bilirmiş komşusunun huyunu
Ona ders olsun diye oynamış bu oyunu.