M. RIDVAN SADIKOĞLU

M. RIDVAN SADIKOĞLU

İNSAN İNSANA EMANETTİR

KENDİNİ TUTABİLMEK-2

İnsanın kendi kendine yettiğini sanması ise, ilahi hitabın “şirk” adını verdiği ve affetmem dediği iki günahtan biri olan sapmanın en çirkin biçimidir ki haddini bilmeyen, sadece yaratıcı kudret karşısındaki cüceliğini değil, bugün yaşadığımız gibi eşya karşısındaki yüceliğini de bilmeyerek, eşyaya köle, kula kul olur.

İnsanlık tarihi ise, bu hitaba sırt çeviren insan ve toplumların çok geçmeden kendileriyle eşdeğer olan hemcinslerinden ya da kendilerinden daha aşağı değerdeki dünyalıklardan birer tanrı peydahlayıp, onlara kul ve köle olduklarının sayısız örnekleriyle doludur.

İnsanın kendine eş değerde olan insana ya da daha aşağı değerde olan eşyaya köle olması, sadece özgürlüğünü değil, güvenlik ve mutluluğunu da heder ettiği anlamına gelmektedir ki çağımız insanın düştüğü ruhsal boşluğun sebebi de buradan kaynaklanmaktadır.

Oysa ki ilahi hitap; insanlığı, insanın kula kul olmadığı, dahası insanın eşyaya köle olmadığı bir dünya kurmaya çağırmakta ve bu yöndeki ikazlarını hitabı boyunca ardı ardına sıralamaktadır. 

Tam da burada insanın “kendini tutması” konusunu anmak gerekiyor! 

Zira zannımca insanın yaşamı boyunca en büyük sorunu “kendini tutamıyor” oluşu.

Öyle ya Âdem babamız ve Havva annemiz de “kendini tutamadığı” için dünya sürgününe gönderilmemiş miydi?

Yani, aslında tüm derdimiz de kavgamız da kendimizle

Bu yüzden olsa gerek ki, kendisiyle kavgasını bitiremeyen biri, başkasıyla da “barışık” olamıyor ve kendini kaybedenin “kazandım” diyebileceği hiçbir şey ol(a)mıyor.

Derinlemesine bir tefekkür ve akledebilen bir kalple baktığımızda görüyoruz ki, hatalarımız hep kendini tutamamanın ürünü. Her katil kendini tutamadığı için bir irade krizi ile cinayet işliyor. Her insan dilini tutamadığı için kırıp döküyor, her el kendini tutamadığı için yerle yeksan ediyor!  

Kendini tanımayan ve tutamayan insan da özne olmaktan çıkıp, nesne haline geliyor. Kendine hâkim olmak yerine kendini tutamayışının mahkûmu oluyor, sahip olma hırsını tutamadığı için sahip olduğunu sandıklarının kölesi oluyor! 

İlahi beyan ise yarattığı insanın ilk imtihanını “kendini tutmak” üzerine kurguluyor. Çünkü “kendisini tutamayan” insanın, nasıl yoldan çıktığını en iyi o biliyor!

Yaşadığımız çağa bakın. 

Artık her şey “kendini tutamama” üzerine kurgulu. Yaşadığımız çağa rengini veren bu kurgu bize kendince doğru olanı cezbeden sloganlar eşliğinde dayatıyor: 

“Her şeyin en iyisi senin olmalı! Gerçekten istersen sen de her şeye sahip olabilirsin! Sahip olduğun şeyler üzerinde istediğini yapma hakkına sahipsin!”

(Devam edecek)

<