KEŞKE
Geçtiğimiz günlerde gazeteleri karıştırırken ilginç bir habere rastladım. Benim için gerçekten ilginç ve bir o kadar da komik bir haberdi.
Haber doğruydu, sözüm haberin içeriğine, Yani ABD Büyükelçisinin açıklamasına.
Neden mi? Buyurun siz karar verin.
Habere göre ABD Türkiye Büyükelçisi David Satterfield, “ABD’li İlaç şirketleri Türkiye’ye satışı durdurabilir” demiş.
Büyükelçi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ile ABD Ticaret Odası tarafından düzenlenen 38’inci Amerikan-Türk Konferansı’nda konuşmuş, Türkiye'deki devlet hastanelerinin yabancı ilaç şirketlerine borcunun bir yıl içinde 230 milyon dolardan 2,3 milyar dolara çıktığını söylemiş ve şirketlerin böyle devam etmek istemeyebileceğini, bunun da Türkiye'nin çıkarına olmayacağını söylemiş.
Yani her zaman olduğu gibi yine sıkıştırma, yine tehdit…
Salgın kol geziyor ya, tam zamanı…
Bunlar bu milleti ya hala tanıyamıyor, ya salak yerine koyuyor, veya kibir ve bencillikleri gözlerini kör ediyor.
Yıllardır rüşvet dahil her türlü illegal yolları deneyerek Türkiye’ye ilaç satmak için yarışan, milletin iliğini sömüren ABD ilaç mafyası, pardon ilaç şirketleri Türkiye’ye ilaç vermeyecekmiş.
Çok komik… Ben bu habere çok güldüm doğrusu.
Daha dün fahiş fiyatlarla ne olduğu belirsiz ilaçları satmak için birbirlerini yiyenler, bu gün kalkmış böyle bir şey söylüyorlar. Hiç inandırıcı değil.
Keşke, nerde o günler…
İnanın siz ilaç vermezseniz bir çok hastalık kendiliğinden yok olur.
Ben kendi adıma sizin yaptığınız hiçbir ilaca güvenmiyorum. Okuyan, araştıran bir çok insanında böyle düşündüğünden adım gibi eminim.
Keşke böyle bir şey yapsanız. Keşke artık size ilaç vermiyoruz deseniz ne güzel olur. Biz de oturur kendi ilacımızı yaparız. Hem de adam gibi, en alasını. Size uyduruk ilaçlarınız için çuvalla dolar ödemekten de kurtuluruz bu vesileyle.
Ne kullandığımızı de biliriz.
Biz zorda kaldığımızda mucizeler yaratan bir milletiz. Bunu İHA’ larda gördünüz. Hiç şüpheniz olmasın, en iyi ilacı yapar, en kötü hastalığa çare buluruz. Beynimiz, aklımız ve zekamız buna yeter.
Yeter ki bize ilaç vermeyin. O zaman neler yapabileceğimizi görür, İçimizden yeni yeni İbn-i Sina’ların çıktığına tanık olursunuz.
Millet olarak derin bir nefes alırız.
Neye yalan söyleyeyim, haberi okuduğumda içimden sevinç çığlıkları atmak ve “YAŞASIN! ARTIK KENDİ İLACIMIZI KENDİMİZ YAPACAĞIZ” diye haykırmak geldi.
Keşke…