İLTER AVCI

İLTER AVCI

KİME NE!...

KİME NE!...

Hasan Bayar'ın bestesi olan "Kime Ne" şarkısının İki dörtlüğü ile yazıma giriş yapıyorum..

Yürek benim sevda benim

Divaneysem kime ne

Akıl benim fikir benim

Deli olsam kime ne...

Gönül koşar aşka koşar

Yorulursa kime ne

Yollar benim ayak benim

Han da benim kime ne...

Eğer Irkıma, Vatanıma, Bayrağıma, Devletime zarar vermeyerek doğruları yazıyorsam KİME NE !...

Bu ülkeyi Atatürk'ün öngörüleri kurdu ! Unutmak ihanettir, diyorsam.. KİME NE!

Atatürk'ü örnek alın, inkılaplarını ve öngörülerini uygulayın diyorsam KİME NE !

******

Hz. Mevlana, talebelerinden biriyle yürürken, yol kenarında birkaç köpeğin sarmaş dolaş uyuduklarını görürler.

Yanındaki talebesi :

- Güzel bir kardeşlik örneği, der. Keşke insanlar da bundan ibret alsa.

Mevlana, tebessüm ederek karşılık verir:

- Aralarına bir kemik atıver de, gör kardeşliklerini!

Yani, işin içine yemek ( menfaat girdiği) zaman ne kardeşlik, ne akrabalık, ne iş ortaklığı, ne de siyasi dostluk kalır..

Yalnız memleketinin yararı için partisini ve siyaset yükselişini heba eden siyasetçiler olduğunu da söylemek isterim, onları da kutluyor ve tebrik ediyorum. Var olsunlar...

******

Burhan Felek, " Vatandaş Ahmet Efendi " adlı kitabının özsözünde şöyle yazar : " Aziz okurlarım ! Güldürmek kolay şey değil, ağlatmak ise ne kolay... İnsan doğarken ağlamaya başlıyor... Böyle bir mahluku güldürmek kolay mı? "

Her alanda, özellikle ekonomide, sorunlar öylesine büyüdü ki, toplum olarak gülmeyi bile unuttuk !

******

MİLLETİN ALTINDAN DONUNU DA ALACAKLAR !

Demirel'in siyasi fıkraları derin anlamlarla yüklüdür. Bir fıkra anlatıyor :

Timur, Akşehir'i zapt etiğinde Nasrettin Hoca'nın köyüne bir fil hediye etmiş.

Hayvan çok obur. Köyde ne varsa yiyip bitirmiş.

Timur çok sert bir hükümdar olduğu için kimse ses çıkaramıyormuş. Sonunda köylüler dayanamamışlar ve Nasrettin Hoca'ya :

Hep beraber Timurlenk'e gidip şikayetlerimizi bildirelim. Bu fili başımızdan alsın. Ne olur sen bize öncülük et hoca, demişler.

Nasreddin Hoca önde, köylü arkada, hükümdarın sarayına gitmişler.

Hoca içeri girerken bir de bakmış ki, arkasında hiç kimse yok. Bütün köylüler korkudan birer birer sıvışmış.

Canı sıkılan Hoca " Durun ben size bir oyun edeyim de görün " diye söylenmiş.

Çatık kaşlı, asık yüzlü Timurlenk'in karşısına çıkınca :

-Siz bizim köye bir fil hediye etmiştiniz ya Sultanım demiş.

Timur kükremiş:

-Eee ne olmuş ?

-O fil erkek, efendimiz. Köy halkı bir de dişi fil armağan etmenizi istiyor. İkisi çiftleşsin, yavruları olsun, köy daha şenlensin efendimiz.

Demirel fıkrayı anlattıktan sonra keyifle gülerek :

-İşte diyor. Halk, Timur'un filine benzeyen bu iktidar partisi yüzünden, sırtındaki hırkayı kaybetti. ANAP seçimi yeniden kazanırsa bu defa milletin altındaki donunu da alacak, herkesi çırılçıplak bırakacak..

*****

Bush, Gorbaçov ve Özal bir araya gelmişler. Bush demiş ki:

- Bizde halk yüzde 20 kazanır, 10'unu vergi olarak alırız. Halkımız da halinden memnundur. Devlet de hakkını aldığı için halkına her hizmeti sunar.

Gorbaçov demiş ki:

- Bizde halk 20 kazanırsa, 20'sini de biz alırız. Her şeyi yaparız. Halkın adına biz karar veririz. Onların ihtiyaçlarını biz karşılarız.

Özal demiş ki :

-Bizde halk 20 kazanır, biz 30 alırız.

Bush ile Gorbaçov şaşırmışlar:

-Aman Sayın Özal, bu iş nasıl olur? Türk halkı buna nasıl dayanıyor?

Özal şöyle cevap vermiş:

-Vallahi benim de aklım ermiyor.

*****

DAHA MI İYİ BİLECEKSİNİZ ?

Bir savaşta o kadar çok zayiat verilmiş ki doktorlar, yaralıları fazla incelemeye vakit bulamıyorlarmış.

Sıhhiye erleri doktorların arkalarında savaş alanını geziyor, yerde yatanlara şöyle bir dokunuyorlarmış.. Adam kımıldarsa :

- Sedye, diye bağırıyor, bir hareket görmeyince de...

- Denize! diyorlarmış..

Ve sulara atılıyormuş...

Böylece " sedyedekiler tedaviye götürülüyor" denize dedikleri sizlere ömür.

Bir seferinde, yine doktor yerde yatanlardan birine dokunmuş.

Adam kımıldamayınca:

- Denize emrini vermiş.

Sıhhiye erleri, işaret edilen adamı almışlar, denize atmaya götürürlerken kendine gelen adamcağız gözlerini açmış:

- Ne oluyoruz? Nereye götürüyorsunuz beni?

- Denize atmaya..

- Niçin?

- Sen ölüsün.

- Ben nasıl ölü olurum?

Sağlık erleri kızıp terslemişler:

- Ölüsün dedik ya, çok konuşma. Sen doktordan daha iyi mi bileceksin?

Şimdi de siz, Sayın Bakan, Mehmet Şimşek'ten daha iyi mi "Ekonomiyi" bileceksiniz !..?

Devletimiz var oldukça herşey bulunur ve yerine gelir yeter ki liyakat ön planda olsun..

Türk Devleti, Türkler için : Evlatları ile eşdeğerdir..

Tanrı Türkü Korusun.

Sevgi ve Saygılarımla.

<