İBRAHİM GÜLEÇ

İBRAHİM GÜLEÇ

KIRK YILLIK SİRKE

Malumaliniz Hoca tutumlu kişilerden

Ele muhtaç olmadan geçinip gidenlerden

Az ile yetinirmiş haline şükrederek
Bugünün yarını var müsrif1iğe ne gerek
Bozulmayan her şeyi saklarmış köşe bucak

Sakla sarı samanı bir gün lazım olacak

Hem fazla becerikli hem de ihtiyatlıymış
Düzenli beslenerek gürbüz ve sıhhatliymiş
Halka vaaz ederken mizahla başlar imiş
Oburluk edenleri bir güzel haşlar imiş

Kimi kızar Hoca'ya kimisi haklı bulur
Bu gün düşünmeyenin yarını kayıp olur
Kimi uyar tenkide kimi eski halinde
Kimisinin umudu başkasının elinde

Kimisi idareyi benimseyip sağlamış

 

Kimisi umudunu dışarıya bağlamış
Bir gün elinde kase biri gelir Hoca'ya
Komşulardan öğrenip öyle geldim buraya

Söyle hele der Hoca, neymiş o öğrendiğin
Elindeki kase ne benden, ne istediğin
Hoca efendi, sizde kırk yıllık sirke varmış
Evdekiler gönderdi bize de lazım olmuş

Hoca şöyle bir bakar dudağını bükerek

Hoş bir tavır takınır anlamlıca gülerek
Der ki, kusura bakma sirke veremem, olmaz
Her gelene verirsem kırk yıllık sirke kalmaz.

 

<