KIRMIZI RENGİN TOPLUMSAL GELİŞİMİ
Kırmızı renk paleolitik döneme kadar dayanmaktadır. Kırmızı renk mağara duvarlarına yapılan ilk resimlerde görülmektedir . En eski renk olmasının dışında din ve siyaset gibi konuları da içeren birçok toplumsal anlamlar da taşımaktadır.
Orta çağ döneminde Hristiyanlarda kırmızı kutsal renk olarak bilinmektedir. Bunun nedenlerinden biri İsa Mesihin çarmıha gerilmesinde döktüğü kandır. Ortaçağ ilahiyatçısı için İsa’nın kanı kutsal kaynaktan başka bir şeye benzemiyordu. Tanrı’nın oğlu insan halinde olsa da, İsa’nın kanı insanlığın günahları için fidye olarak dökülen kurtarıcı kandı , bu yüzden onun kanı ölümlülerinkiyle aynı olamazdı. Bazı yazarlar Hz. İsa’nın kanını diğer insanların kanından daha açık ve saf olduğunu tanımlamışlardır.
Batı krallıkları da imparatorları da kırmızıyı kendi güçlerinin sembolü olarak seçmişlerdir. Hatta diğer ikinci ,üçüncü dereceden gücü temsil eden dükler ,baronlar , lordlar da kırmızı renge dönmüşlerdir. Kutsal Roma İmparatorluğu’nun sınırlarındaki dükler ve üç beyler , kırmızının hakim olduğu sancaklar ve armalar taşıyorlardı. Bir ilginç durum da şuydu yine imparatorluğun içinde sıradan kişilerin kırmızı giysiler giymelerini anlamsız yere yasaklamaya çalışan yetkililer vardı, bunun nedeni kırmızı renk imparatorluk içinde üst mevkideki kişilere aitmiş gibi bir algı oluşmasındandır. Daha da şaşırtıcı bir uygulama Polonyalı Lordlar halktan ya da köylülerden kırmızı renkteki her kullanılan malzeme için ve hatta kırmızı meyve yetiştirmek dahil olmak üzere ekstra ödemeler talep etmişlerdir.
16. yüzyılda Protestanlığın yükselişe geçtiği dönemde Roma Katolik kilisesinin kurallarına karşı çıkılmış ve renk savaşı verilmeye başlanmıştır. Reform yanlısı protestanlar lükse ve zenginliğe karşı geldiklerinden siyah, beyaz ve mavi renkleri tercih etmişlerdir. Özellikle kilisedeki zengin din adamlarının skarlet kırmızısından oluşan kıyafetlerini protesto etmişlerdir ve bu durum İtalya dışında diğer Avrupa ülkelerinde de kırmızı rengin zayıflamasına neden olmuştur. Protestanlığın hakim olduğu dönemde mavi renk kullanımı saray çevrelerinde yaygınlaşmaya başlamış ve bu durum tüm Avrupa’ya yayılmıştır.
Kırmızı Fransız devriminden itibaren zıtlıkların ,baş kaldırının, sosyal demokrasinin ve sosyalizmin simgesel rengi olmuştur. Fransa’da dükkan sahipleri kralın kulu yerine vatandaş olmayı isteyen kadın ve erkekler kırmızı boneler takmışlardır. Dükkan sahiplerinin taktıkları boneler hürriyet boneleri diye isimlendirilmiştir. Bu tarihi süreçte yapılan toplumsal hareketler Fransa bayrağının kırmızıya dönüşmesini sağlamıştır.
Kırmızı renk insanoğlunun doğuşundan beri toplumsal yönden birçok anlam içermektedir. Ortaçağ döneminde kan ateşle ilişkilendirilmiştir. Aynı zamanda zenginliğinde rengi olduğundan toplumlarda kutuplaşmaya neden olmuştur.